Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4697 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4888 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı...Yöneticiliği vekili, arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenici tarafından yapılan binada sözleşmeye göre yapılması gereken çevre düzenlemesi, 4 kişilik asansör, dış cephe yan duvarların kum sıvası, hidrofor sistemi, yangın merdivenin yapılmadığı ve anten kablolarını döşemediğini, yapılmayan işlerin 45.000,00 TL tutarında olduğunu ileri sürerek, yüklenici tarafından yapılmayan imalatlar karşılığında 45.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, daha sonra diğer kat maliklerine ait vekaletnameleri de dosyaya ibraz etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dosyaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı eksik işler bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/e maddesinde, tüketici “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Başka bir deyişle, yasada dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri, olağan tüketim işleri kapsama alınmıştır. Aksinin düşünülmesi halinde üst düzey teknolojiyle gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi yasa kapsamında kaldığının ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıkların da yasanın amacına rağmen Tüketici Mahkemelerinde bakılması gerekeceğinin kabulü icap eder. Bundan dolayı somut olayda olduğu gibi arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan ilişkilerde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir. Bu durumda mahkemece, davaya genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılarak uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken, Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi doğru olmamıştır.Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.