MAHKEMESİ : Menemen 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/06/2013NUMARASI : 2011/189-2013/501Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacılar vekili, müvekkillerinin de hissedarlarından olduğu taşınmazlar üzerine bina yapılması amacıyla, davalı şirketle 26.07.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme gereğince inşaat ruhsatının alınmasından itibaren 48 ay içerisinde inşaatın tamamlanacağı, taraf bağımsız bölümlerinin aynı zamanda teslim edileceği, tüm masrafların yükleniciye ait olduğu, iskân ruhsatı işlemlerini yüklenicinin takip edeceği, inşaatın zamanında bitirilmemesi halinde kira tazminatı ödeneceği, arsa sahiplerinden davacı M.. E..’na devredilecek üç daire bedelinin, diğer arsa sahiplerince, dairelerin teslimi aşamasında, defaten ve üyelerin ödeyeceği en düşük bedel üzerinden ödenmesi kararlaştırılmışken, müvekkilinden daha fazla bedel istendiğini, ayrıca, fazla yapılan iş bedeli istendiğini, bu nedenlerle taraflar arasında dairelerin teslimine ilişkin olarak muaraza çıktığını ileri sürerek, davacıların diğer hakları saklı kalmak kaydıyla, gecikme tazminatı ve sair alacakları dikkate alınarak, davalının talep ettiği bedel ödenmeksizin, davacılar dairelerinin teslimi suretiyle taraflar arasındaki muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, sözleşme gereği arsa sahiplerinden M.. E..’na verilecek üç adet daire bedelinden diğer arsa sahiplerinin sorumlu olduğunu, talebe rağmen davacıların fazla iş bedeli ile daire bedelini ödemediklerini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalının istemine konu alacak karşılığı olarak iki daire davalı yüklenici uhdesinde bırakılmak ve davacıların hissesine düşen diğer dairelerin teslim edilmesi suretiyle taraflar arasındaki muarazanın giderileceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, tarafların ek imalat, gecikme tazminatı, trafo katılım payı, ivaz ilavesi konularında dava açmakta muhtariyetlerine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. Aralarında davacılar Y.. K.. ile M.. E..’nunda olduğu arsa sahipleri ile davalı yüklenici şirket arasında düzenlenen 26.07.2004 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 15. maddesine göre, İzmir ili, ... ilçesi, ... mahallesinde kain ve tapunun 5157 ada, 1 parsel üzerine yapılacak olan A Blok 3. kattan şirketçe belirlenecek 3 adet dairenin arsa sahiplerinden, sözleşmede de imzası bulunan M.. E..’na devredilmesi, bu dairelerin bedellerinin ise diğer arsa sahipleri A. E.., Y.. K.., B. E.., H. E.., Ö. E.. ve A. İ.. tarafından teslimat aşamasında yükleniciye defaten ödenmesi kararlaştırılmıştır. Yüklenici şirketin anılan hükme istinaden, anılan daire bedellerine ilaveten fazla imalat yaptığını da ileri sürerek davacılara ait bağımsız bölümleri teslim etmekten kaçındığı, ancak davacıların da, kendilerinin davalı yüklenici şirketten daha fazla alacakları bulunduğu hususu dikkate alınarak, yani, davalı yüklenici şirket taleplerine karşı herhangi borçlarının bulunmadığını beyanla, kendilerine ait bağımsız bölümlerin teslimi suretiyle muarazanın önlenmesini istediği anlaşılmaktadır. Yukarıda değinilen sözleşme hükmüne istinaden üç adet daire bedelinden dolayı çıkabilecek borçtan, diğer arsa sahiplerine ilaveten bu davada sadece davacılardan Y.. K..’nun sorumlu olduğu, diğer davacı M.. E..’nun ise bu borçtan sorumlu tutulmadığı açıktır. İzah edilen durum karşısında, davadaki talebin hukuki niteliği de nazara alınarak, taraflara yönelik uyuşmazlık konusuna hasren tasfiye ilişkisine girişilerek, davacıların dosya kapsamında ileri sürdükleri alacakları ile davalı yüklenici şirketin varsa alacaklarının uzman bilirkişi kurulu oluşturulup, mahallinde keşifte yapılmak suretiyle hesaplattırılması ve yaptırılacak hesap sonucu gerçekten davacılara isabet eden sözleşmeden doğan alacak miktarının yüklenici şirket alacağından fazla bulunması halinde, kendilerine bağımsız bölümlerin teslimine ve muarazanın önlenmesine, aksine yüklenici şirket alacağının daha fazla bulunması halinde ise birlikte ifa hususu da gözönüne alınarak sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Değinilen yönlere dikkat edilmeksizin, davadaki taleplerin dışına çıkılarak HMK’nın 26. maddesine aykırı şekilde, aynı zamanda hatalı değerlendirme ve eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmadığı gibi, esas itibariyle davadaki talebin yukarıdaki incelemeyi gerektirmesine rağmen, aynı hususların bir başka davanın konusu olabileceğinden bahisle ihtilafı ortada bırakacak şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın taraflar yararına BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.