Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4651 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8239 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 05.05.2014 gün ve 2014/409 Esas, 2014/3469 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Davacı vekili, müvekkili ile mermer üreticisi davalı arasında 31.08.2005 tarihli danışmanlık sözleşmesi imzalandığını, her ne kadar sözleşmenin 3. maddesine göre ücret olarak üretilecek mermer metrajından belirli bir yüzdenin aynen ifa şeklinde ve aydan aya ödenmesi kararlaştırılmışsa da, davalının 2007-2008-2009 yıllarında mermer üretimi yapmaması nedeniyle ödemeyi yapacağı mermer olmadığından ve mevcut şartlar, aynen ifanın her iki taraf için de güçlükler içerdiğinden mermer üretimi gerçekleştirilmese dahi o aya ait ücretin davacı şirkete ödenmesinin gerektiğini, dolayısıyla sözleşmenin ifa şeklinin uygulamada mutakabatla aynen ifanın nakden ifaya dönüştürüldüğünü, davalı şirketin sözleşmeden kaynaklanan Ağustos 2005’ten, 2006, 2007, 2008, 2009 yılları ve 31.12.2010 fesih tarihine kadar olan 5 yıl 4 aylık 1.019.000 USD olan borçtan nakit olarak 148.901 USD’sinin davacı şirkete, 70.181 USD’sinin davanın ihbar edildiği davacı ortaklarından ...'e, 65.405 USD’sinin de ...'e ödendiğini, bakiye alacağın 734.613 USD olduğunu, bunun tahsili için gönderilen ihtarnameye davalının verdiği cevapta sözleşmeyi feshederek borcun 1.690 m³ mermer bloğu karşılığı olduğunu bildirdiğini, davacı şirket ortakları ... ve ... hesaplarına gönderdiği meblağların sanki borç olarak gönderildiğini iddia ettiğini ileri sürerek, 734.613 USD alacaklarının şimdilik 30.000 USD’lik kısmının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesi gereğince verilen hizmetin bedelinin davacıya mermer olarak ödeneceğinin öngörüldüğünü, davacıya yapılan nakit ödemlerin avans olarak gönderildiğini, söz konusu sözleşme maddesinin değişmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmede davalının davacıya ödeyeceği ücretin mermer olarak ödeneceğinin açıkça belirtildiği, taraflar arasında davalının davacıya yaptığı ödeme miktarları konusunda ihtilaf bulunmadığı, ocakta hiç üretim yoksa ya da az üretim varsa asgari ücret miktarı tayininde hangi cins ve özellikte mermerin değerinin belirlenmesi yetkisinin davalıya tanındığı, yıllara göre çıkan mermerin miktarı ve değeri, asgari orandan az ise mermerin asgari değerinin tespit edilebileceği ancak davacının 2. defa verilen bilirkişi ve keşif ücretini süre içerisinde ödemediği, ısrarla keşif yapılmamasını talep ettiği, davacıya 2. kez verilen sürenin kanunen kesin süre niteliğinde olduğu, davalının davacıya dava tarihinden önce yaptığı ücret ödemelerinin para olarak yapıldığı ancak bu durumun sözleşmedeki 3. maddenin değiştiği ve ücretin mermer olarak değil para olarak ödeneceğinin taraflarca kabul edildiği anlamına gelmeyeceği, davacının ücreti mermer olarak ödenmesini kabul etmediği, buna karşı olduğunu beyan edip, açılan dava terditli olarak da açılmadığından, 3. maddesindeki mermerin keşif yolu ile incelenememesi ve davacının talebi olan dosya üzerinde hesap bilirkişi incelemesi yapılmasının davanın esasına katkısı bulunmayacağı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 05.05.2014 gün ve 2014/409 Esas, 2014/3469 Karar sayılı ilamıyla bozulmuştur.Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. Maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 5,20 TL harç ve takdiren 248,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.