MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... gelmiş, tebligata rağmen başka gelen olmadığından onun yokluğunda uruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 25.12.2007 tarihinde akdedilen 'Kafeterya Personel Hizmet Alım Sözleşmesi" sözleşmesi uyarınca davalıya hizmet verildiğini, çalışan işçinin iş akdinin davalıca sona erdirilmesi üzerine iş mahkemesinde açılan davada, müvekkili yönünden husumetten ret kararı verilerek, işçilik alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesine rağmen, yapılan ödemenin sözleşme ve teknik şartname gerekçe gösterilerek müvekkilinin hak edişinden kesildiğini ileri sürerek, 31.028,31 TL'nin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yapılan kesintinin taraflar arasında düzenlenen sözleşme ve eki teknik şartnamenin 7/c, 8/d, 9, 12/i, 12/j ve 12/m maddelerine uygun olduğunu, işçi tarafından açılan davanın husumetten reddine karar verilmesinin bu davada öneminin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen 25.12.2007 tarihli hizmet alım sözleşmesi uyarınca davacı tarafından davalıya hizmet temin edildiği, bu kapsamda davalıya ait işyerlerinde çalışan işçilerin iş akitlerinin davalı tarafından sonlandırılması sonucunda davalı ve davacı aleyhine açılan alacak davasında davalının işçilere tazminat ödemeye mahkum edildiği, dosyamızdaki davacı işverene yönelik davanın ise husumet yönünden reddedildiği, taraflar arasındaki sözleşme ve eki teknik şartname uyarınca yapılan kesintinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.,Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinden sonra davacı tarafından çalıştırılan işçilerin iş akitlerinin feshedilmesi üzerine, işçiler tarafından feshin geçersizliği ile işe iade talepli olarak alt ve üst işveren olan taraflara kaşı İş Mahkemesinde dava açılmıştır. İş Mahkemesince, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi ve ekleri de değerlendirilmek suretiyle, iş akdinin geçerli bir neden olmaksızın feshedildiği, işverenler arasında muvazaa bulunduğu belirlenerek, alt işverene yönelik davanın husumet yönünden reddine, dosyamız davalısı asılişveren hakkındaki davanın kabulü ile işe iade ve tazminata hükmedilmiş, karar Yargıtayca onanarak kesinleşmiştir. Somut olayda, davalı tarafından, davacının hak edişinden yapılan kesinti, İş Mahkemesi kararları uyarınca işçilere ödenen miktar olup, davacı ve davalının da taraf olduğu İş Mahkemesi kararıyla, taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri de değerlendirilmek suretiyle işverenler arasında muvazaalı ilişki bulunduğu belirlenerek, alt işverene yönelik davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi karşısında, anılan kararın taraflar arasında bu alacak yönünden kesin hüküm oluşturduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.