MAHKEMESİ : Sivas İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/12/2013NUMARASI : 2013/444-2013/553Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Şikayetçi vekili, müvekkilinin alacağının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 21. maddesi gereği öncelikli olup ilk sırada haciz sahibi olan T.. Y.. ile garameten taksim yapılması gerektiğini, ikinci sırada haciz sahibi olan şikayet olunan S.. K..'ın da garameye dahil edilerek hazırlanan sıra cetvelinin yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir.Şikayet olunan S.. K.. vekili, müvekkilinin haczinin, şikayetçinin haczinden eski tarihli olduğunu, bu nedenle sıra cetvelinin yasaya uygun düzenlendiğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir.Diğer şikayet olunan, cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; şikayetçinin alacağının sıra cetveline konu taşınmazın aynından kaynaklanmadığı gibi, şikayet olunanların hacizlerinin de şikayetçinin haczinden daha eski tarihli olduğu, sıra cetvelinin yasaya uygun düzenlendiği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.Şikayet sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. İİK'nın 206. maddesi, anılan Yasa'nın “İflasın hukuki neticeleri” başlıklı yedinci babında yer almaktadır. Bu madde hükmü, iflas tasfiyesi sırasında düzenlenen sıra cetvelindeki imtiyazları düzenlemekte olup, hacze iştirak hali dışında haciz yolu ile ilgili takiplerde uygulanmaz. Haciz yolu ile takiplerde bedeli paylaşıma konu malın satış tutarı bütün alacaklıların alacaklarını karşılamaya yetmezse, bir sıra cetveli düzenlenir. Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetvelinde kural, alacaklıların haciz tarihlerine göre sıralanmasıdır. Bunun için ilk kesin haciz sahibi alacaklı ve buna iştirak edebilecek diğer alacaklılar belirlenerek hacze iştirak dereceleri oluşturulur. İlk haciz kamu alacağı için konulmuş olan haciz ise, bu alacağa kamu alacağı sahibi olmayan alacaklıların iştiraki de mümkün değildir. 6183 sayılı Kanun'un 69. maddesindeki koşullar varsa kamu alacağı sahibi olan bir alacaklı başka bir kamu idaresi tarafından konulan kamu alacağının haczine iştirak edebilir. Zira, İİK'nın 100. maddesi, 268/1. madde hükmünde yer alan istisna dışında, ancak bu kanuna göre yapılan icra takipleri bakımından uygulanabilir. Diğer bir anlatımla, anılan 100. maddedeki düzenleme ile kamu alacaklarının takip ve tahsili için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun hükümlerine göre konulan hacizlere iştirak, kural olarak mümkün değildir. İlk haciz kamu alacağı için konulmuş bir haciz değil, diğer anlatımla 3. kişinin haczi ise bu hacze kamu alacağı, koşulları oluşmuş ise iştirak edebilir. Zira, 6183 sayılı Kanun'un 21/1. maddesinde; üçüncü şahıslar tarafından haczedilen malların paraya çevrilmesinden önce o mal üzerine kamu alacağı için haciz konulması halinde kamu alacağının hacze iştirak edeceği ve satış bedelinin garameten paylaştırılacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm kamu alacaklarının ilk hacze iştirakleri yönünden özel bir düzenleme olduğundan, İİK'nın 206. maddesi kamu alacaklarının hacze iştirak etmesinde uygulanmaz. Kamu alacağının hacze iştiraki açısından kamu alacağının niteliği ve ilk haczin dayandığı alacağın niteliği ile ilgili bir ayrım yapılmadığından, kamu alacağının ve ilk haczin dayandığı alacak hangi sebepten doğarsa doğsun kamu alacağı için satıştan önce haciz konulmuşsa ilk hacze iştirak eder. İİK'nın 140. maddesinin ikinci fıkrasında 206. maddeye atıf yapılmış ise de, bu maddedeki imtiyazların sadece aynı derecede hacze iştirak eden ve kamu alacağı sahibi olmayan alacaklılara karşı ileri sürülmesi mümkündür. Diğer bir deyişle, İİK'nın 206. maddesindeki imtiyazlar, (hacze iştirak hali hariç, İİK.m.100-101) haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetvellerinde, sonraki tarihli haciz sahibi alacaklıyı önceki tarihli haciz sahibi alacaklının önüne geçiremez. Dairemizin 29.11.2013 tarih ve 6030 E., 7584 K. sayılı ilamı bu yöndedir.Somut olayda, ilk haczin şikayet olunan T.. Y..'ın alacaklı olduğu Sivas 3. İcra Müdürlüğü 'nün 2011/3409 Esas sayılı dosyasında konulduğu, şikayetçinin haczinin ise 23.11.2011 tarihli olup, haciz konulan taşınmazın satışının 17.06.2013 tarihinde yapıldığı hususlarında uyuşmazlık yoktur.Şikayet olunan S. K..'ın alacaklı olduğu Sivas 3. İcra Müdürlüğü'nün 2011/4817 Esas sayılı takip dosyasında ise, takibin kambiyo senedine dayalı olarak başlatıldığı ve İİK.'nın 100. maddesinde belirtilen ve ilk hacze iştiraki sağlayan belgelerden herhangi birine dayanmadığı anlaşıldığı gibi, şikayet olunan S.. K.. vekilince de takibin hacze iştiraki sağlayan bir belgeye dayandığı ileri sürülmemiştir.Bu durumda mahkemece, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 21/1. maddesi uyarınca şikayetçi Vergi Dairesi'nin haczinin, sıra cetvelinde ilk sırada bulunan şikayet olunanlardan T.. Y..'ın haczine iştirak koşullarının oluştuğu gözetilerek, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, anılan ilkelere aykırı düşen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayetçi yararına BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.