MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin üyesi bulunduğu davalı kooperatifin 30.04.2006 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında, yöneticilerin kusurları nedeniyle belediye tarafından kesilen cezanın kooperatife yükletilmesine, kooperatife ait yerin düşük bedelle satılmasına, gerekli olmadığı halde araç alımına karar verildiğini, kooperatife ait 3 işyerinin belediyeye devrinin ve 2. etap inşaatlarda metrekareye göre aylık 200,00 TL aidat alınmasının kararlaştırıldığını, alınan kararlarda karar nisabının sağlanmadığını, faaliyet raporunun kendisine tebliğ edilmediğini ve bu yönde alınan kararların kanuna, anasözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, bu kararların iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, alınan kararların yasaya ,ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 17.04.2012 tarih ve 2011/3843 E, 2012/2912 K sayılı ilamı ile, mahkemece kooperatif hukuku konusunda uzman bilirkişi heyeti oluşturularak, iptali istenen kararların kanuna kooperatif anasözleşmesine ve iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığı, her maddedeki karar nisabının oluşup oluşmadığı irdelenmek suretiyle açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması gerekirken eksik incelemeye dayalı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı belirtilerek bozulması üzerine, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde ilgili genel kurul maddelerinin uygulanmasında toplantı ve karar nisabına uyulduğu ve toplantı öncesi yönetim kurulunca yapılan işlemlerde usul ve yasaya aykırı bir durumun tespit edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacılar vekilinin aşağı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2- Mahkemece, uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılarak karar verilmesi zorunludur. Hükmüne uyulan bozma ilamında dava konusu 30.04.2006 tarihli genel kurulda alınan 7,8,9,11 ve 12. maddelerinde yer alan kararların, kanun anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığını inceleyerek bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Ne var ki mahkemece anılan maddeler hakkında herhangi bir inceleme yapılmadığı gibi hüküm yerinde de bu konuda herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış, soyut olarak "usul ve yasaya aykırı bir durumun tespit edilmediği" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamındaki ilkeler doğrultusunda herhangi bir inceleme araştırma yapılmadan ve HMK 297/1 maddesinin c bendi hükmüne aykırı olarak herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine (2) no'lu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.