MAHKEMESİ : Hatay 1. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 01/10/2013NUMARASI : 2011/298-2013/740Taraflar arasındaki sıra cetveline itirazın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, sıra cetvelinin birinci sırasında yer alan ve satış parasının tamamı kendisine ödenen davalının alacağının gerçekte mevcut olmadığını, alacağın dayanağı olan bonoların davalı ile dava dışı borçlu tarafından diğer alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak düzenlendiğini, ayrıca sıra cetvelinde müvekkilinin haciz tarihi ile alacak miktarının yanlış gösterildiğini ileri sürerek, 21.06.2011 tarihli sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın müvekkilinin alacaklı olduğu dosyaya ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı borçlu N. D..'ın sıra cetvelinin tanzim edildiği icra dosyasına gelen ve sıra cetveline konu 3.929,00 TL taşınmaz hissesine düşen para dışında başka malvarlığı ve gayrimenkullerinin bulunduğu, bu gayrimenkullerin değeri, başkaca mal varlığının bulunması ve davacının takibe konu alacağının miktarı nazara alındığında dava dışı borçlunun mal varlığının söz konusu borcu karşılamaya fazlasıyla yeteceği, davalı ile dava dışı borçlu arasında düzenlenen bononun muvazaalı bir şekilde üçüncü kişilerden mal kaçırmak amacına yönelik olduğuna ilişkin delil elde edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia, kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasındadır. Bunun için muvazaalı muamelenin borçlandırıcı işleme göre yapıldığı tarih önem taşır. Muvazaadan söz edilebilmesi için, kural olarak, muvazaalı tasarrufun, diğer alacaklı lehine yapılan borçlandırıcı işlemden sonraki tarihi taşıması gerekir. . Muvazaa hukuki nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü, davalı alacaklıdadır. Davalı, alacağının, gerçek bir alacak olduğunu, takipten önce düzenlenmiş ve birbirini teyit eden usulüne uygun delillerle ispatlamalıdır.Bu durumda mahkemece, davalının alacağının gerçek bir alacak olduğu yolunda gösterdiği delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hukuki değerlendirme içermeyen soyut alacak miktarı, borçlunun mal varlığı gibi kıstaslar esas alınarak sonucuna ulaşılması doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.