Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4575 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9202 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 18/09/2013NUMARASI : 2013/125-2013/39Taraflar arasındaki peşin ödemeli ortak olunduğunun tespiti ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı istirdat davasının kabulüne, peşin ödemeli ortak olunduğunun tespiti davasının reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifte bulunan iki adet daireyi tapu masrafları da dahil toplam 110.000,00 TL'ye satın alarak kooperatife peşin bedelli ortak olduğunu, ödenen bu bedel dışında başkaca bir ödemede bulunulmayacağı yönünde anlaşılmasına rağmen davalının haksız talepleri nedeniyle müvekkilinin elinde bulunan ödeme dekontlarına göre fazladan 62.000,00 TL daha ödeme yaptığını, tahkikat ile bu miktarın daha da yüksek çıkmasının muhtemel olduğunu, bu sebeple davayı belirsiz alacak davası olarak açtıklarını ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatife peşin bedelli ortak olduğunun tespiti ile haksız olarak tahsil edilen 15.000,00 TL'nin tahsili, mümkün olmaması ve peşin bedelli üye olmadığının tespiti halinde davacının yaptığı ödemeler ile emsal üyenin yaptığı ödemeler karşılaştırılarak davacının fazla yaptığı ödemelerin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, kooperatife iki üyelik için ortak olan davacının sabit bedelli ortak olarak kaydedilmesi konusunda alınmış bir genel kurul kararının bulunmadığı, 15.07.2005 tarihli genel kurul kararında belirlenen 40.000,00 TL'lik ödemeyle, o tarihe kadar normal ödemelerini yapan ortağın ödemeleri ile yeni kaydedilecek ortakların ödemelerinin aynı seviyeye gelmesinin amaçlandığı, yönetim kurulu kararında davacının sabit bedelli ortak olarak üye kaydedildiğine dair bir açıklık bulunmadığı, davacıya verilen ibranamelerin kooperatif tüzel kişiliğini bağlamadığı, davacı tarafından bir çok kez aidat ödemesi adı altında ödeme yapıldığı, buna göre iki üyeliği bulunan davacının normal ortak olduğu, öte yandan davacının iki üyelik için ortak olduğu tarihlerde ortaklık bedeli olarak toplam 94.000,00 TL ödediği, bu tarihten sonra yaptığı aidat ödemelerinin diğer üyelerin aidat ödemeleri ile birlikte güncellenerek hesaplanması ve davacı ile diğer ortakların menfaatlerinin denkleştirilmesi gerektiği, ayrı ayrı dava tarihi itibariyle güncellenmiş değerleri hesaplandığında davacının kooperatife her bir üyelik için 14.096,50 TL'den toplam 29.593,00 TL fazla ödemesinin bulunduğu, üyelik ilişkisi devam ettiği sürece de kooperatif ve ortağı arasındaki ilişkilerde zamanaşımı süresinin işlemeyeceği gerekçesiyle, davacının peşin ödemeli ortak olduğunun tespiti isteminin reddine, istirdat davasının kabulü ile 15.000,00 TL'nin dava tarihinden tibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1)Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden;a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.b)Dava, kooperatife yapılan fazla ödemenin istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece alınan ilk raporda kooperatifin kurulduğu tarihten dava tarihine kadar normal bir üyenin yaptığı ödemeler ile davacının yaptığı ödemeler güncellenerek hesaplama yapılmış olup, mahkemece 22.05.2013 tarihli duruşmada iki numaralı ara karar ile, 3 numaralı daireye yönelik üyelik yönünden 11.04.2006, 13 numaralı daireye yönelik üyelik yönünden ise 18.03.2006 tarihlerinden sonraki dönemde normal bir ortağın yaptığı aidat ödemelerinin nominal değeri ile davacının her iki üyelik için yapılan aidat ödemelerinin nominal değerlerinin tespit edilmesine karar verilmiştir. Aynı bilirkişi kurulunca düzenlenen ek raporda, mahkeme ara kararının aksine, davacının 18.03.2006 ve 11.04.2006 tarihinden sonra yaptığı ödemelerin nominal değerleri hesaplandığı halde, normal bir üyenin ödemelerinin bu tarihlerden başlayarak değil 31.05.1995 tarihinden başlayarak hesaplandığı anlaşılmıştır. Ayrıca bilirkişi kurulunca davacının ödemeleri arasında sayılan 16.01.2009 tarihli 200,00 TL'lik, 14.08.2010 tarihli 2.400,00 TL'lik (ikinci yazılan), ve 19.07.2011 tarihli 170,00 TL (ikinci yazılan) ödeme makbuzlarına da rastlanmamıştır. Yine davalı tarafça, genel kurullarda kararlaştırılan toplu ara ödeme miktarlarının normal üyenin ödemelerinin hesabında dikkate alınmadığı yönünde rapora itirazda bulunulmasına rağmen mahkemece davalı vekilinin ek rapor alınması talebinin reddi ile hüküm kurulmuştur.Bu durumda mahkemece, davalı kooperatifin 18.03.2006 tarihinden sonrasına ilişkin tüm genel kurul tutanaklarının öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse Ticaret Sicil Memurluğu'ndan veya anasözleşmenin 41. maddesi uyarınca bu belgelerin gönderildiği Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü'nden getirtildikten sonra, davacı tarafça her bir üyelik için yapılan 50.000,00 ve 44.000,00 TL'lik toplu ödemelerin, normal üyelerin daha önce yani davacının üye olduğu tarihe kadar yapmış olduğu ödemeleri karşılamış olduğu 15.07.2005 tarihli genel kurulda gündemin 8. maddesinde alınan kararla sabit olduğuna göre, 22.05.2013 tarihli duruşmadaki iki numaralı ara kararı doğrultusunda davacının üyelik tarihleri olan 18.03.2006 ve 11.04.2006 tarihinden sonraki dönem için davacının ve normal bir üyenin yapması gereken ödemelerin nominal değerlerinin yukarıdaki açıklamalar da dikkate alınarak hesaplanması yönünde bilirkişi kurulundan açıklamalı ve denetime elverişli ek rapor alınarak davacının varsa fazla ödemesinin tespiti ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. 2)Bozma nedenine göre, davacı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.3)Kabule göre de; davacı tarafça, peşin bedelli ortak olduğunun tespiti ile haksız olarak davacıdan tahsil edilen bedelin istirdadı, mümkün olmaması halinde yaptığı ödemeler ile emsal üyenin yaptığı ödemeler karşılaştırılarak fazla ödemelerin istirdadı talep edilmiş olup, mahkemece davacının terditli talebine göre hüküm kurulduğu anlaşılmış olup, terditli talepte reddedilen bir kısım bulunmadığı halde önceki taleple ilgili ayrıca hüküm kurulup davalı lehine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (1b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.