Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4566 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1012 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Kemer 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)TARİHİ : 25/09/2013NUMARASI : 2013/209-2013/41Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan, akdedilen kira sözleşmesinin bedeli olarak alınan dört adet çekten dolayı alacaklı olduğunu, bu çeklerden ikisi ile giriştikleri iflas yolu ile takibin kesinleştiğini ileri sürerek, davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili ödeme emrinin usulüne uygun biçimde tebliğ edilmediğini, bu aykırılığın şikayet yolu ile icra mahkemesinde ileri sürülmesinden sonra tebliğ tarihinin 09.03.2010 olarak belirlendiğini ve takibe bu yeni tebliğ tarihi dikkate alındığında süresi içinde itiraz edildiğini bildirerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; İİK'nın 173. maddesine göre iflas davası açılabilmesi için usulüne uygun bir ödeme emri tebliğinin şart olduğu ve davanın açıldığı tarihte ödeme emri tebliğinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Davacı iflas yolu ile takip yapmış ve ödeme emrini davalıya tebliğ ettirmiş; süresi içinde itiraz bulunmaması nedeniyle takibin kesinleştiği inancıyla iflas davası açmıştır. Davalının sonradan İcra Mahkemesi’ne müracaatla tebliğ tarihine yönelik itirazda bulunması üzerine bu tarihin düzeltilmesinde kural olarak davacıya yüklenebilir bir kusur bulunmamaktadır. Davalı düzeltilmiş tebliğ tarihine göre süresi içinde iflas ödeme emrine yönelik itirazlarını ileri sürdüğünden, eldeki davanın “itirazın kaldırılması ve iflas davası” (İİK.m.174) olarak incelenip varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, dava şartı olarak nitelendirilemeyecek bir hususun yokluğundan bahisle red kararı verilmesi doğru olmadığı gibi, sadece takip konusu borca ilişkin inceleme yapılmak gerekirken, dava konusunun tamamen dışında araştırmalar yapılması suretiyle gereksiz dava malzemesi toplanması ve yargılamada usul ekonomisi ile makul süre ilkelerinin çiğnenmesi de doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.