MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/06/2013NUMARASI : 2011/474-2013/207Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen, birleşen davanın ise tümden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Asıl ve birleşen davada davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında 05.10.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye göre müvekkiline teslim edilmesi kararlaştırılan 17 adet dairenin sözleşmede belirtilen sürede teslim edilmediğini ileri sürerek, gecikme tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Asıl ve birleşen davada davalı vekili, taraflar arasında düzenlenen protokol karşılığında müvekkiline ek yüklenimler getirildiğini, işin gecikmesinde davacının da kusurunun bulunduğunu, talep edilen kira bedellerinin fahiş olduğunu savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmede belirtilen sürede davacıya dairelerin teslim edilmediği, yapılan ek protokol ile dairelerin teslim tarihinin 30.06.2010 tarihine uzatıldığı, bu tarihte de dairelerin teslim edilmediği, sözleşmenin 11. maddesine göre gecikme nedeniyle davalı yüklenicinin davacıya kira tazminatı ödemesi gerekeceği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Asıl ve birleşen davada talep konusu, taraflar arasındaki 05.10.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve bilahare düzenlenen protokoller uyarınca, hak edildiği ileri sürülen gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkindir.(TBK m.125, BK m.106) Yapılan yargılama ile davalı yüklenicinin 30.06.2010 tarihi itibariyle işi teslimde temerrüde düştüğü ve bu tarihten itibaren gecikme tazminatı istemekte haklı bulunduğu saptanmıştır. Şu halde, taraflar arasında akti ilişki bulunduğu dikkate alınarak, hüküm altına alınacak tazminata TBK 117/1. madde (BK 101/1.madde) uyarınca davalının temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren faiz yürütülebilir. Dosya kapsamında mevcut 19.07.2011 tarihli ihtarname ile ihtarnamede yazılı miktarla sınırlı olmak üzere, davalıyı ihtarla verilen 7 günlük süre sonunda temerrüde düşürdüğünün kabulü gerekmektedir. Kalan hüküm altına alınan miktar yönünden ise dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği de açıktır. Ne var ki dosyadaki anılan davacı ihtarnamesinin tebliğ şerhi bulunmamaktadır.Şu halde, mahkemece yapılması gereken iş davacı yana ait 19.07.2011 günlü ihtarnamenin tebliğ şerhine havi bir örneği taraflardan temin edilerek, tebliğ tarihinden itibaren verilen süre de gözetilerek, bulunacak tarihten itibaren ihtarname miktarıyla sınırlı olarak, kalan miktar için ise dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar vermek gerekirken, taraflar arasında kira akti varmışcasına her ay sonu itibariyle faiz yürütülmek suretiyle, yanılgılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün asıl ve birleşen davada davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.