Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4468 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1986 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Adana 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/09/2012NUMARASI : 2011/891-2012/468Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 05.06.2013 gün ve 2532 Esas, 3812 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Davacı vekili, müvekkili ile davalının ve dava dışı bir kısım paydaşların sahibi bulunduğu taşınmazda inşaat yapılması için taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin sözleşme ile kararlaştırılan edimlerini yerine getirdiğini, ancak davalının sözleşmeyle müvekkiline verilen 5. Kat 13 no'lu bağımsız bölümdeki 13/25 oranındaki pay ile, 8. Kat 18 no'lu bağımsız bölümdeki 17/50 oranındaki payı müvekkiline devretmediğini ileri sürerek, anılan payların davalı adına olan tapusunun iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı yüklenicinin inşaatı belirtilen sürede tamamlamadığını, ancak buna rağmen müvekkilinin tapu devrini gerçekleştirmesi için davacıya vekalet verdiğini, davacının kendi kusurundan dolayı devri gerçekleştiremediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 05.06.2013 tarih, 2532 E., 3812 K. sayılı ilamıyla, davalının vekaletname verdiğine ilişkin beyanları da değerlendirilerek, davanın konusuz kalıp kalmadığının ya da davanın reddi gerekip gerekmediğinin tartışılmasından sonra, keşfe gerek görülürse davacının keşif deliline dayanmış olduğunun kabulü ile keşif icra edilerek, uyuşmazlığın esası incelenip, tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, HMK'nın 288/2. maddesi hükmüne aykırı olarak ve ayrıca davalının anılan savunması nedeniyle davanın konusuz kalıp kalmadığı ya da reddi gerekip gerekmediğinin üzerinde de durulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı belirtilerek, davacı yararına bozulmuştur. Bu kez, davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 1,95 TL harç ve takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 10.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.