Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 446 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5449 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalının temsilcisi olduğu... A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı... A.Ş. arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müvekkillerine üçer daire düştüğünü, müvekkillerine ait daireler ve ortak inşaat alanlarında bir takım eksik ve ayıplı imalatlar bulunduğunu, davalı tarafından alınması gereken iskân ruhsatının alınmaması nedeniyle müvekkillerinden ... tarafından kendisine ait dairelere ait ruhsat harçlarının yatırılmak zorunda kalındığını ileri sürerek, müvekkillerinden ... için 1.591,07 TL, ... için 6.220,70 TL olmak üzere toplam 7.811,77 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalının temsilcisi olduğu... A.Ş. vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacılara ait bağımsız bölümlerde ve ortak alanlarda eksik ve ayıplı imalatlar bulunduğu, bu eksik ve ayıplı imalatların davalının sorumluluğunda olduğu ve tarafından tazmini gerektiği, davacılardan ... hissesine düşen tazminat miktarının 3.371,11 TL, ...'nun hissesine düşen tazminat miktarının ise 4.512,20 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacılar adına anılan miktarların davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalının temsilcisi olduğu... A.Ş. vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararı temyiz eden şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi çerçevesinde eksik ve ayıplı imalat nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki başlığa ve anlatıma göre, husumetin "yüklenici ... A.Ş.'yi temsilen ...'a" yöneltildiği ve şirket tüzel kişiliğine dava açıldığı, anılan şirketten alınan vekaletname eklenerek davalı şirket adına vekili tarafından davaya cevap verildiği ve böylece şirketin husumeti benimsediği, yargılamanın davalı şirket bakımından yapıldığı hususları gözetilmeksizin, davalı olarak anılan şirketin karar başlığında yer alması ve şirketten tahsile karar verilmesi gerekirken, ...'ın şahsi sorumluluğunu doğuracak şekilde karar başlığında davalı gösterilmesi ve ondan tahsile karar verilmesi de doğru olmamış, kararın şirket vekili olarak temyiz edildiği ve temsilci aleyhine hüküm kurulmasının doğru olmadığı da temyizde ileri sürüldüğünden, kararın bu yönden temsilci ...yararına bozulması gerekmiştir. Öte yandan, HMK'nın 26. maddesine (HUMK 74.) göre hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Somut olayda, davacılardan Ramis yönünden fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 1.591,07 TL eksik ve ayıplı iş bedeli talep edildiği ve herhangi bir ıslah da söz konusu olmadığı halde mahkemece, talepten fazla olarak 3.371,11 TL'ye hükmedilmesi doğru olmamış, kararın şirket yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı şirket ve ...yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.