MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 02/10/2013NUMARASI : 2013/495-2013/284Taraflar arasındaki karşılıklı alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, karşı dava hakkında tekrar hüküm kurulmasına yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, müvekkilinin inşaatı tamamlayarak davalıya teslim etmek istediği halde davalının inşaatı teslim almadığını, sözleşme şartlarının yerine getirilmemesi durumunda işleme konulmak üzere müvekkili tarafından davalıya verilen teminat mektubunu haksız olarak tahsil ettiğini, oysa müvekkilinin sözleşmede kararlaştırılan tüm edimleri yerine getirdiğini ileri sürerek, 28.05.2009 son ödeme tarihli 200.000,00 TL bedelli teminat mektubu bedelinin tahsil tarihi olan 10.02.2009 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkilinin Kartal 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/56 D.iş sayılı dosyasında yaptığı tespit giderinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı vekili, davacının sözleşmede kararlaştırılan sürede inşaatı teslim etmediğini ve inşaatta eksik imalatlar bulunduğunu, gecikme tazminatı ile eksik iş bedelinin tazmini için teminat mektubunun nakde çevrildiğini savunarak, davanın reddini istemiş; karşı davada, eksik ve hukuka aykırı imalatlar sebebiyle müvekkilinin Kartal 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/63 D.iş sayılı dosyasında yapmak zorunda kaldığı tespit sebebiyle yaptığı giderin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Karşı davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile karşı davada alacak olarak istenen tespit giderinin yargılama gideri olarak değerlendirilmesine, alacak olarak hükmedilmesine ilişkin talebin reddine dair verilen kararın asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin; 07.05.2012 tarih ve 2011/5018 E., 2012/3196 K. sayılı ilamıyla, asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile, sözleşmenin 4. maddesine göre, yüklenici şirketin inşaatı yapı kullanma izin belgesini alacak şekilde 31.12.2008 tarihinde teslim edeceğinin kararlaştırıldığı, dosyaya rapor veren bilirkişi kurulu tarafından gecikme tazminatı yüklenici şirketin arsa sahibine bağımsız bölümlerin teslime hazır hale geldiğini bildirmek için gönderdiği 16.01.2009 tarihli ihtarname gününe kadar hesaplamış ise de, arsa sahibinin başvurusu üzerine Kartal Sulh Hukuk Mahkemesi'nin tespit dosyasında düzenlenen 27.04.2009 tarihli raporda inşaatın iskân alabilecek duruma gelmediğinin açıklandığı ve bu doğrultuda arsa sahibinin itirazı üzerine bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 24.09.2010 tarihli ek raporda eksikliklerin iki rapor arasındaki dönemde tamamlandığından sözedildiği, sözleşmeye uygun teslim yapıldığını ispat etmesi gereken yüklenicinin teslime ilişkin herhangi bir tutanağının olmadığı, iskân ruhsatının 05.02.2010 tarihinde alındığı dikkate alındığında, sözleşmenin 4. maddesine göre, inşaatın hangi tarihte iskân ruhsatı almaya hazır hale getirildiği araştırılarak arsa sahibinin istemekte haklı olduğu gecikme tazminatı miktarının belirlenmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamı sonrası alınan 02.07.2013 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya kapsamına göre; asıl davada davacı yüklenicinin işin hangi tarihte teslime hazır hale geldiğini ispatlayamadığı, 4708 sayılı Yasa gereği inşaatı denetleyen yetkili yapı denetim firmasınca düzenlenip imzalanan ve Kartal Belediye Başkanlığı teknik elemanları tarafından mahallinde yapılan tetkikin ardından Kartal Belediye Başkanlığı'nca da onaylanıp kesinleşen iş bitirme tutanağında inşaatın bitim tarihi olarak 27.03.2009 tarihi kabul edildiğinden bu tarihin iş bitim tarihi olarak kabul edildiği, buna göre asıl davada davalının kira yoksunluğu tazminatı olarak 43.500,00 TL, eksik ve kusurlu işler dolayısıyla 33.120,00 TL olmak üzere toplam 76.620,00 TL talep edebileceği, asıl davada davacı yüklenicinin teminat mektubunun paraya çevrildiği 10.02.2009 tarihi itibareyle 123.380,00 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile 123.380,00 TL'nin 10.02.2009 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, asıl dava ve karşı davada talep edilen tespit giderleri ile ilgili daha önce verilen karar kesinleşmiş olduğundan bu yönde tekrar hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davalı vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine, asıl davada davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Asıl dava, davalı arsa sahibi tarafından eksik imalat ve gecikme tazminatı alacağı bulunduğu iddiasıyla paraya çevrilen teminat mektubu bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin bozma ilamına uyulmuş ise de, gerekleri yerine getirilmemiştir. Davalı arsa sahibi tarafından Kartal 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/63 D.İş sayılı dosyasında yaptırılan tespitte 20.04.2009 tarihinde yapılan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi kurulu raporunda, inşaatta bulunan eksiklikler belirtilerek, bu eksikliklerin iskân ruhsatı alınmasına engel olduğu görüşü bildirilmiştir. Mahkemece yapılan keşif üzerine alınan bilirkişi kurulu raporunda ise, tespit raporunda yer alan bu eksikliklerin eserin bütünü dikkate alındığında önemsiz ve ikincil nitelikte olduğu, oturmaya engel bulunmadığı, eseri kabulden kaçınmaya haklı kılmadığı görüşüne yer verilmiş olup, iskân ruhsatı alınmasına engel olup olmadığı yönünde herhangi bir görüş bildirilmemiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesinde, yüklenicinin inşaatı yapı kullanım izin belgesi alacak şekilde tamamlayacağı kabul edilmiştir. Bozma ilamında da açıklandığı gibi inşaatın bu aşamaya geldiğini ispat yükü davacı yüklenicidedir. İskân ruhsatının 05.02.2010 tarihinde alındığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, bozma ilamından sonra bilirkişi raporları alınmış ise de, 27.04.2009 tarihli tespit raporunda sayılan eksikliklerden, bodrum katlarındaki sığınaklara mekanik havalandırma yapılmaması, C Bloktaki sığınak tuvaletinin eksik klozetinin takılmaması, tüm bodrum katların temizliğinin yapılmaması, zemin katlarında üç blok için girişe rüzgarlık yapılmaması ile giriş ve merdiven boşluklarının son kat boyasının yapılmamasının iskân raporu almaya engel olup olmadığı açıklığa kavuşturulmamış, Belediye Başkanlığı'nın 06.11.2009 tarihinde onayladığı iş bitirme tutanağında belirtilen 27.03.2009 tarihi, yani tespit keşfinden bir ay önceki tarih esas alınarak hüküm kurulmuştur. Bu durumda mahkemece, 27.04.2009 tarihli tespit raporu da eklenerek bu eksikliklerin o tarihteki imar mevzuatına göre iskân ruhsatı alınmasına engel olup olmadığı hususunda ilgili Belediye Başkanlığı'na yazı yazılıp, gerekirse bu hususta bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp, bu eksikliklerin iskân ruhsatı alınmasına engel olmadığının belirlenmesi halinde şimdiki gibi 27.03.2009 tarihinin esas alınması, iskân ruhsatı alınmasına engel olduğunun bildirilmesi halinde ise davacı yüklenici tarafından bu hususta ayrıca bir delil ve belge sunulmaması sebebiyle iskân ruhsatı tarihi olan 05.02.2010 tarihi esas alınarak gecikme tazminatının hesaplanması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl davada davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.