Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4367 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 138 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 24/10/2013NUMARASI : 2011/752-2013/258Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arsa sahibi arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, taraflar arasındaki ilişkinin açık hesap şeklinde işleyen cari hesap şeklinde tutulduğunu, buna göre davalının 81.688,00 TL borcu bulunduğunu, alacağın tahsili için başlatılan takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taraflar arasında geçerli bir sözleşme olmadığını, inşaatlarının davacı tarafından yapılmadığını, davacı tarafından kesilen bir tek fatura bulunmadığını, davacı şirket tarafından 2000 ve 2001 yıllarında müvekkile verilen ve müvekkilce Tepekent Üst Birlik ödemelerinde kullanılan dokuz adet çekten dolayı oluşmuş 80.272,00 TL cari hesap borcunun da 20.03.2003 tarihli temlikname ile davacı tarafından C. D..'a temlik edildiğini, bu bedelin de 26.03.2009 tarihli çek ile C. D..'a ödendiğini, davacıya borcu bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve %40 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının defterlerine göre; davalının davacıya 81.688,00 TL, davalı defterlerine göre ise davalının davacıya 1.416,00 TL borçlu olduğu, aradaki cari hesap farkının davalının davacıya olan 80.272,00 TL' yi dava dışı C. D..'a temlik etmesinden kaynaklandığı, alacağının temlikinin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde yapılması gerektiği, sözleşmeyi alacağı devredenin imzalaması gerekip devredenin imzasının gerekmediği, ancak temlik sebebinin belirtildiği ivazlı bir temlik olması halinde alacağı devralanın da imzalaması gerektiği, olayda temliknamenin devralan üçüncü kişi tarafından imzalanmadığı, bu kişinin alacağı devraldığına ilişkin irade beyanı olup olmadığının anlaşılamadığı, bu nedenle temliknamenin geçersiz olduğu, takip tarihi itibariye davacının davalıdan 2009 yılı itibariyle verilen sipariş avansları hesabında 81.688,00 TL alacaklı olduğu, takipten önce alacağın ödeneceği belli bir tarih olmadığı ve davalı temerrüde düşürülmediğinden faiz hesabı yapılmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğü'nün 2010/11926 E sayılı dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile takibin devamına, 81.688,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağın takdiren %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1) Dava taraflar arasındaki inşaat cari hesap alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişikindir.Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun 162/1. maddesi, "Kanun veya akit ile veya işin mahiyeti icabı olarak menedilmiş olmadıkça borçlunun rızasını aramaksızın alacaklı, alacağını üçüncü bir şahsa temlik edebilir." hükmünü içermektedir. Davalı tarafça sunulan ve inkâr edilmeyen 20.03.2003 tarihli temliknamede, davacı A.R.S İnşaat Taahhüt ve Sanayi Ticaret A.Ş tarafından S.S G.. Konut Yapı Kooperatif'inden alacağı olan 80.272,00 TL'nin hiçbir şarta bağlı olmaksızın bütün fer'ileri ile birlikte C. D..'a temlik edildiği belirtilmiştir. Davalı tarafça, bu temlikname doğrultusunda 80.272,00 TL'nin çekle C. D..'a ödendiği savunulmuştur. Mahkemece, alacağın temlikin geçerli olmasının yazılı şekilde yapılmasına bağlı olduğu, sözleşmeyi alacağı devredenin imzalaması gerektiği, devralanın imzasının gerekmediği hususu isabetli olarak kabul edildiği halde, temlik sebebinin belirtildiği ivazlı bir temlik sözleşmesi olması halinde, alacağı devralanın da imzalaması gerektiği, temlik alanının imzası bulunmadığında temliknamenin geçersiz olduğu sonucuna varılmıştır. 818 sayılı BK'nın 162. maddesi hükmündeki "... alacaklı alacağını üçüncü bir şahsa temlik edebilir." ibaresi dikkate alındığında temliknamede sadece devredenin imzasının yeterli olduğu açık olup, mahkemenin aksi yöndeki kabulünde isabet bulunmamaktadır.Bu durumda mahkemece, davalının alacağı temlik alan C. D..'a çekle ödeme yaptığı savunması doğrultusunda taraf delilleri tartışılıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.Öte yandan, davada taraf sıfatı bulunmayan S.. D..'in isminin davalı olarak yazılması HMK'nın 297/1-b hükmüne aykırı olmuştur.2) Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ :Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararının davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.