MAHKEMESİ : Gebze 4. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)TARİHİ : 27/11/2013NUMARASI : 2013/378-2013/1009Taraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ve müdahale talep edenler vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkilinin 05.06.2013 tarihinde dava dışı Ş.Ç..'ın müflisten olan alacağını temlik aldığını, temlik edilen alacağın tahsili amacıyla davalı şirket hakkında iflas yolu ile takibe başlandığını, ödeme emrinin 15.06.2013 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun yasal süresi içinde itirazda bulunmadığını ileri sürerek, davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; dava dışı yüklenici Ş. Ç..'ın Rusya'daki çimento fabrikası inşaası nedeniyle son hak edişinin ödenmemesi üzerine davalı şirket aleyhine genel haciz yoluyla takip başlattığı, 05.06.2013 tarihinde toplam 109.739,34 TL tutarındaki alacağını tüm faiz, teminat ve fer'ileriyle birlikte davacıya temlik ettiği, davacı vekilinin, daha önce başlatılan icra takibini iflas yoluyla takibe çevirdiği, ödeme emrinin 14.06.2013 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 7 gün içinde borcu ve takip giderlerini ödemediği gibi itirazda da bulunmadığı, davalı şirketin, ticaret sicil bilgilerine göre iflasa tabi kişilerden olduğu, mahkemenin iflas davasında kesin yetkili olduğu, İİK'nın 166/2. maddesi gereği ilanların yapıldığı, iflas yolu ile takibe ilişkin kapak hesabı ile belirlenen 109.739,34 TL'nin 7 gün içinde mahkeme veznesine depo edilmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı şirketin iflasına karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Müdahale talep eden üçüncü kişiler S. B.. ve H. A.. vekilinin temyiz itirazları yönünden; Müdahale talebi ancak yargılama aşamasında yapılabilir (Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, Cilt 4, 2001, sh: 3508). Hükmün bozulmasından sonra yapılacak yargılama sırasında müdahale mümkün ise de, 6100 sayılı HMK'nın 65. maddesi uyarınca müdahale istemi hüküm tarihine kadar yapılabileceğinden, temyiz aşamasında müdahale talep edilemeyeceği gibi asıl karara yönelik temyiz isteminde de bulunulamaz. İİK'nın 158/1. maddesinde de iflas yolu ile adi takibin itirazsız kesinleşmesi üzerine açılan bu davada, iflas talebinin ilanından itibaren 15 gün içinde diğer alacaklıların davaya müdahale veya itiraz edebilecekleri öngörülmüş olup, mahkemece de, İİK'nın 166. maddesi uyarınca gerekli ilanlar yaptırılmıştır. İlandan itibaren 15 gün içinde 3. kişiler iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek müdahale veya itirazda bulunabileceklerinden, mahkemece iflasa karar verilmesi halinde, daha önce süresinde müdahale veya itirazda bulunan alacaklılar hükmü temyiz edebilirler. Hükmü temyiz eden bir alacaklının yargılama sırasında süresinde müdahale veya itirazda bulunmaması halinde temyiz hakkının doğabilmesi için iflas talebinin İİK'nın 166/2. maddesinde öngörülen usule uygun olarak ilanının yapılmamış olması gerekir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 26.03.2009 tarih ve 2008/11673 E., 2009/2282 K. ve Dairemizin 04.12.2013 tarih ve 8081 E., 7716 K. sayılı ilamları bu yöndedir. Somut olayda, ilanlar anılan 166. madde hükmüne uygun olarak yapıldığından, müdahale talebinde bulunan 3. kişiler vekili, asıl karar tarihinden sonraki aşamada müdahale talep edemeyeceği gibi, asıl kararı da temyiz hakkı bulunmamaktadır. Bu durumda, üçüncü kişiler vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve temyiz edenin sıfatına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, üçüncü kişiler vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, müdahale talep edenlerden peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.