Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4345 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5061 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/04/2014NUMARASI : 2008/312-2008/312Taraflar arasındaki tazminat davasında davacı vekilinin talebi üzerine verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebinin kısmen kabulüne yönelik olarak bozma kararına uyularak verilen kararın süresi içinde ihtiyati haciz talep eden-davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkili ile davalı yükleniciler arasında 19.06.1994 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını ve sözleşmeye aykırı imalat yapıldığından 2004 yılında sözleşmenin sona erdirildiğini ileri sürerek, yapılan inşaatın güçlendirilmesi ve eksik imalatın davacı tarafından tamamlanması için harcanılan masraflara mahsuben fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 350.000,00 TL'nin davalılardan faiziyle birlikte tahsilini ve dava tarihinden önce Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/97 D.İş-E. ve 96 D.İş-K. sayılı kararıyla davalı A.. B..'in yedi adet taşınmazına konulan ihtiyati haczin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı T.. Ö.. vekili, müvekkilinin inşaatın fenni mesulü olarak görevini özenle yerine getirdiğini ve sözleşmenin de tarafı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Diğer davalılar A.. B.. ve şirket vekili, müvekkillerinin inşaatı sözleşmeye uygun yaptıklarını savunarak, davanın reddini istemiş; ihtiyati haciz konulan yedi adet taşınmazdan sadece ... Mahallesi 28843 ada 2 parsel üzerine konulan ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir.Mahkemece, 12.11.2013 tarihli duruşmada, 28843 ada 2 parsele yönelik ihtiyati haczin kaldırılmasına dair verilen karar, Dairemizin 21.01.2014 tarih ve 2013/9470 E., 2014/343 K. sayılı ilamıyla, ihtiyati haciz taleplerinin kabulü, reddi ya da konulan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkin mahkeme kararlarının, tarafların tüm delillerinin açıkça değerlendirilerek tedbirin hangi gerekçeyle reddedildiğinin karara yansıtılması gerektiği, temyiz edilen kısa kararın temyiz denetiminin mümkün olmadığı gerekçesiyle bozulmuş olup; Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda ayrı bir gerekçeli karar tesisiyle, taraflar arasında düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, dava konusunun, taşımazın aynına ilişkin olmadığı, tazminat istemine ilişkin olduğu, üzerinde ihtiyati haciz devam eden 6 adet taşınmazın arsa niteliğinde olduğu ve dava konusu alacağı fazlasıyla karşıladığı, daha fazla taşınmazdaki ihtiyati haczin beklenen amacı aşmış sayılacağı gerekçesiyle, 28843 ada 2 parsele yönelik ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.Karar, ihtiyati haciz talep eden-davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Bir para alacağının güvence altına alınması için öngörülen geçici hukuki himaye yolu, İİK'nın 257 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati haciz olup; bununla mal üzerinde bir ayni hak iddiası ileri sürülmemekte, malın üçüncü kişiye devrine engel olunmamakta, bunun yerine alacağın o malın satış bedelinden karşılanması ve malın devri halinde haczin, devralana karşı da dermeyan edilebilmesi imkânı sağlanmaktadır. Muaccel olmamış bir alacak için kural olarak ihtiyati haciz istenemez. Alacağın muaccel olması, anılan madde hükmünde koşullardan biri olarak öngörüldüğü gibi ayrıca istemin, alacaklının nakdi alacağının varlığına delalet eden ve mahkemeye bu yönde oldukça kanaat veren ve İİK'nın 68/b maddesi anlamında olması yasal zorunluluk olmayan bir belgeye bağlı olması da gerekir. Muaccel olmayan alacak için ihtiyati haciz istenebilmesi için, alacaklının alacağını vadesinde alabilmesinin ciddi bir şekilde tehlikeye düştüğüne veya düşmekte olduğuna delalet edecek hallerin varlığı gereklidir. Bu haller, İİK'nın 257/2. maddesinde sayılmış olup, vadesi gelmemiş borçtan dolayı, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa; borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa, bu nedenlerden birinin bulunması halinde ihtiyati haciz istenebilir. Somut olayda mahkemece, İİK'nın 257. maddesi koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, davanın taşınmazın aynına ilişkin olmayıp tazminat davası olduğu açıklandığı halde, bir adet taşınmaz üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılması halinde dahi kalan altı adet taşınmazın dava konusu alacağı karşılayacak nitelikte olduğu gerekçesine dayanılması doğru değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın temyiz edenin sıfatı da dikkate alınarak HUMK’nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz talep eden-davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.