Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4304 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 361 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 20. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/11/2013NUMARASI : 2012/182-2013/573Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 27.07.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı yüklenicinin davacıya ait daireleri süresinde teslim etmemesi nedeniyle 19.050,00 TL cezai şartın tahsili için başlattıkları icra takibine davalının vaki itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve %40 inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmeye uygun olarak 2008 yılında inşaatı tamamladığını, elektrik bağlanması için Belediye ve Başkent Elektrik A.Ş.'ne yaptığı başvuruya rağmen idari işlemleri süresinde yapmaması nedeniyle 2011 yılı Ağustos ayında elektrik bağlandığını, ruhsat işlemlerine başlanılabildiğini, kaldı ki davacının kendi dairesini 30.03.2010 yılında E. Öz'e sattığını, satıştan sonraki dönem için cezai şart isteyemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; inşaat ruhsatının 24.04.2008 tarihinde alındığı, 18 aylık inşaat teslim süresi eklendiğinde inşaatın 24.10.2010 tarihinde tesliminin gerektiği, davacıya teslimi gereken konutların icra takip tarihinden önce satıldığı bu nedenle talep edilebilecek kira tazminatının 7.760,00 TL olduğu ve alacağın likid olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile takibin 7.760,00 TL üzerinden devamına, diğer istemlerin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan gecikme tazminatı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Taraflar arasındaki sözleşmenin 4. maddesiyle, dairelerin zamanında teslim edilmemesi halinde kira tazminatı ödeneceği kararlaştırılmıştır.Somut olayda, sözleşmenin yapıldığı tarih ve inşaata başladığı tarih itibariyle inşaat sahasının bulunduğu alanda elektrik hat ve trafosunun bulunduğu, sözleşmeye uygun olarak inşaata başlandığı, bölgede inşaat yoğunluğunun sonradan artması nedeniyle, mevcut elektrik hat ve trafosunun yeterli olamayacağının, davalı yüklenicinin dava dışı Başkent Elektrik A.Ş.'ne başvuruda bulunması üzerine ortaya çıktığı, bu kurumun imal edilecek konutların elektrik enerjisi ihtiyacını mevcut tesislerden karşılayamayacak olması nedeniyle, bölgeye TRF yeri ve tesisi yapılması amacıyla çalışmaların 04.11.2008 tarihinde değerlendirildiği ve belediye ile trafo yeri tahsisi için yazışmaların yapıldığı, trafo yerinin belirlenmesi, kamulaştırılması, imali gibi iş ve işlemlerinin yapıldığı, bu iş ve işlemlerin de zaman aldığı, davalı yüklenicinin sözleşme ve inşaata başladığı tarihte böyle bir sorunun olmadığı ve işin ikmali aşamasında ortaya çıktığı, bu hususların davalı yükleniciye herhangi bir kusur atfına sebep olmayacağı nazara alındığında, üçüncü kişi ya da kişilerin eylemi nedeniyle yüklenicinin edimini zamanında yerine getiremediği ve oluşan gecikmeden davalı yüklenicinin sorumlu olmadığının kabulü gerekir. Davalısı aynı olan benzer davaya ilişkin Dairemiz görüşü de aynı yöndedir. (Dairemizin 05.11.2003 tarih ve 4619 E, 6808 K ve 04.06.2014 tarih ve 1658 E, 4305 K sayılı ilamları)Bu durumda, mahkemece, davalının savunması üzerinde durulmak suretiyle, üçüncü kişilerin (Başkent Elektrik A.Ş.) eylemleri nedeniyle doğan gecikme dönemini belirlenerek, bu döneme ilişkin gecikme tazminatı bölümü çıkarılarak, kural olarak davacının sattığı daireler için, satış tarihinden sonraki döneme ilişkin gecikme tazminatı istemeyeceği de nazara alınmak suretiyle, bilirkişiden tazminat miktarına ilişkin ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalının bu hususlara ilişkin savunması üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.