Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4300 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6462 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, davalı kooperatiften olan alacağın tahsiline yönelik yapılan iflas yolu ile icra takibine haksız olarak itiraz edilmesi sonucu takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının kaldırılması ile iflas kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; iflas yolu ile icra takibine süresinde itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, davalının alacağının 7.916,00 TL olduğu, bu tutarın da verilen süre üzerine yatırıldığı, dolayısıyla takibe konu borcun ödendiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, iflas yolu ile başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkindir. İİK'nun 156. maddesinde ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu tarafından yapılan itiraz sonucu takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği yasanın amir hükmü olduğu halde, icra memurunca itirazın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğinden, alacaklının süresi içinde açmış olduğu iş bu davanın itirazın kaldırılması ve iflas istemli açılan bir dava olduğu kabul edilerek uyuşmazlığının bu çerçevede çözümlenmesi gerekmiştir.İflas yoluyla takibin itiraz edilerek kesinleşmesi üzerine, mahkeme, alacağın mevcut olup olmadığını genel hükümlere göre araştırarak, alacağın mevcut olduğunun tespiti halinde, takip konusu borcu ödemesi için İİK'nın 158. maddesine uygun olarak bir depo kararı çıkarılır. Depo kararında takip konusu borç ve fer'ilerinin depo kararı tarihi itibariyle ulaştığı miktar açıkça gösterilmeli ve 7 gün içinde depo edilmemesi halinde iflasa karar verileceği meşruhatı yer almalıdır.Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan 08.09.2013 tarihli bilirkişi raporu yeterli inceleme ve araştırmayı içermemektedir.Bu durumda, mahkemece, davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri, bilanço gelir gider cetvelleri ve genel kurul kararlarının öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde defter ve kayıtların incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise Ticaret Sicil Memurluğu'ndan veya anasözleşmenin 41. maddesi uyarınca bu belgelerin gönderildiği ...Müdürlüğü'nden getirtildikten sonra, kooperatif konusunda uzman bir bilirkişi ya da kurulu seçilerek takibe konu alacağın mevcut olup olmadığının tespit edilerek sonucuna bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.Kabule göre de, mahkemece 07.03.2014 tarihli oturumda 1 nolu ara kararıyla, bilirkişi raporuyla tespit edilen 7.916,00 TL'nin yatırılmasına ilişkin karar, miktar itibariyle anılan ilkeye uygun olmamıştır.Bu durumda, mahkemece, depo emrinin verildiği güne kadar asıl alacak, faiz ve icra masrafları hesaplattırılıp, borçluya İİK'nın 158. maddesine uygun olarak, takip konusu borç ve fer'ilerini açıkça gösteren ve borcun 7 gün içinde depo edilmemesi halinde iflasa karar verileceği uyarısı içeren bir depo emri tebliğ edilmesi ve oluşacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, borç ve fer'ilerin miktarı itibariyle anılan hükme uygun düşmeyen depo emrine dayalı olarak hüküm kurulması isabetli olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA. peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.