Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4290 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4228 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi.Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, dava dışı yüklenici... ile davalılar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshedildiğini, fesih nedeniyle yüklenicinin yaptığı iş karşılığı hakettiği bağımsız bölümlerin tapusunu alamadığını ve davalılar nezdinde alacağının doğduğunu, yüklenicinin alacağını müvekkiline temlik ettiğini ileri sürerek, şimdilik 25.000,00 TL'nin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı ... vekili, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre temlik yapılamayacağını, davacının yüklenici olmaması nedeniyle aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, tüm bağımsız bölüm sahiplerinin dava edilmesi gerektiğini, davanın bir yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığını, yüklenici ile müvekkili arasındaki sözleşmenin geriye etkili olarak feshedildiğini, inşaatın tamamlanmaması nedeniyle müvekkilinin yüklenici tarafından zarara uğratıldığını, yükleniciye verilen 18 numaralı bağımsız bölümün değerinin yapılan imalattan fazla olduğunu, öncelikle müvekkilinin zararlarının mahsup edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı ... vekili, temlikin muvazaalı olduğunu, yüklenici aleyhine açtıkları alacak davalarının bulunduğunu, müvekkilinin yükleniciye borcunun olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ..., yüklenici ile sözleşme yapmadığını, yüklenici hakkında evrakta sahtecilikten ceza davası bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiş, 24.11.2010 tarihli dilekçesinde ise mahkemece, sözleşmenin feshine karar verildikten sonra arsa maliklerinin muvafakatı ile yüklenici...'in imalata devam ettiğini belirtmiştir.Davalı ..., yüklenici ile herhangi bir sözleşme imzalamadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, bozma ilamına uygun olarak alınan bilirkişi raporuna göre, dava tarihi serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenen imalat bedelinin, yükleniciye devredilen bağımsız bölümlerin dava tarihindeki değerinden daha az olduğu, böylece yüklenicinin bir alacağının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece verilen ilk hükümde, davanın kabulüne ve 25.000,00 TL imalat bedelinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş,verilen bu karar, davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 05.07.2012 günlü ilamı ile bozulmuştur. Diğer davalılar olan ... ve ... ilk hükmü temyiz etmedikleri halde, davacının usuli kazanılmış haklarını ihlal edecek şekilde ikinci kararda anılan davalılara karşı açılan davanın da reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bunun yanında, hükmüne uyulan bozma ilamında, alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığından bahsedilerek, yeniden keşif yapılıp, tüm dosya kapsamı gözetilmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılması ve yüklenicinin yaptığı malzeme ve işçilik bedelinin hesaplatılmasına değinilmiştir. Gerek taraflar arasında daha önce görülen fesih davasında alınan bilirkişi raporlarında, gerekse eldeki davada alınan raporlarda, dava dışı yüklenicinin inşaatı getirdiği seviye net olarak tespit edilememiştir. İnşaatın getirildiği seviye bakımından, davalı arsa sahiplerince farklı beyanlarda bulunulduğu dosya kapsamından anlaşıldığı gibi, mahkemece, bu hususta bir gerekçe de açıklanmadan yüklenicinin inşaatı getirdiği seviyenin % 17 olarak kabul edilmesi de doğru olmamıştır.Bu durumda, mahkemece, tarafların beyanları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilip, gerekirse, tekrar bilirkişi raporu alınarak, sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerekir.Açılanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.