MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan fuar katlım sözleşmesine istinaden davalı tarafça verilen 10.10.2012 tarih 1.792 Euro bedelli senedin tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalıların haksız itirazı sonucu takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 oranında icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, davacı şirketin müvekkillerinden böyle bir alacağının olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece dosya kapsamına göre: İncelenen dosyada davanın konusunun taraflar arasındaki fuar katılım sözleşmesine dayalı stand kira bedelinin tahsiline yönelik olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak bakiye bedelin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Taraflar arasında imzalanan 27.09.2012 fuarın katılım payına dahil olan hizmetler bölümünde; a) sözleşmede belirtildiği kadar alan birimine sahip stand alanının tahsisi, b) fuar genel güvenliğinin temini, c) fuarın tanıtımı ve duyurulması, d) genel temizlik hizmetleri, e) fuar katoloğunda firma adı, adresi, telefon ve fakstan oluşan bir tanıtımla yer almak gibi hizmetleri yer almaktadır. Sözleşmede düzenlenen katılım bedelinin yukarıda sayılan hizmetleri içerdiği anlaşılmış olup, taraflar arasında kiracı-kiralayan ilişkisi bulunmadığından HMK'nın 4. maddesinin a bendinin işbu uyuşmazlıkta uygulama yeri bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ilişki hukuki nitelik olarak tacirler arası hizmet alım sözleşmesi olup, mahkemece, davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hukuk davası olduğu ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nın 5/3. maddesi uyarınca Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunun kabulü ile uyuşmazlığın esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı olarak, sözleşmenin kira sözleşmesi olarak nitelendirilmesine dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.2-Kabule göre, HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, karar tarihinde yürürlükte olan HMK'nın 114/1-c ve madde hükmü uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın anılan 115/2. madde hükmü uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunmayan 1086 sayılı HUMK'nın dava şartı öngörmeyen göreve ilişkin 7. ve 27. madde hükümlerine uygun olarak gerekçede ve hüküm fıkrasında "mahkememizin görevsizliğine" ibarelerine yer verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.