MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sözleşmenin aynen ifası ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı yüklenici ....Şti vekili, taraflar arasında düzenlenen ... 5. Noterliği'nin 06.02.2010 tarih ve 4184 sayılı düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenici şirketin binayı süresinde tamamladığını, tapu devirlerini istemesine rağmen arsa sahiplerinin tapuda devir yapmadığı iddiası ile, sözleşmenin aynen ifasına, sözleşmenin ifasının imkansız hale getirilmesi nedeniyle uğradığı şimdilik 5.000,00 TL müspet zararının davalılardan tahsiline, aynen ifaya karar verilememesi halinde bitirilmiş yapı bedelinin ve davalıların sebep olduğu davacının uğradığı 5.000,00 TL menfi zararının davalılardan tahsiline, ayrıca 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, daha sonra müspet zarar ve menfi zarar talepleri ile manevi tazminat taleplerini atiye bıraktıklarını belirtmiştir.Davalı arsa sahipleri ... ve ... vekili ise, taraflar arasındaki sözleşme ve eki krokide 6 bağımsız bölümün davalılara verilmesi gerekirken, davalıların bilgisi dışında bir proje uygulanarak davalılara 4 bağımsız bölüm verildiğini, yüklenicinin bodrum katta vermeyi taahhüt ettiği 2 adet depoyu vermediğini, davalıların kendi edimlerini yerine getirmek amacıyla davacılara düşen 2 bağımsız bölüm dışındaki diğer bağımsız bölümlerin ferağını vermeye hazır olduğunu, ancak mağduriyetleri giderilene kadar veya sözleşme gereği yerine getirilmek şartıyla diğer 2 bağımsız bölüm konusunda uzlaşmaya varabileceklerini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; yargılamanın devamı sırasında 2543 ada, 43 parseldeki 3 ve 4 no'lu bağımsız bölümler dışındaki diğer taşınmazlar yönünden sulh sağlanarak tapuda yüklenici şirket adına tescil işlemlerinin yapıldığı, davacı vekilince müsbet zarar ve menfi zarara yönelik talepler ile manevi tazminat talebinin atiye terk edildiği, sözleşmeye göre davacı yüklenici tarafından 6 bağımsız bölümün davalılar adına tescili gerekirken yapılmadığı, davalıların sözleşmedeki edimlerini yerine getirmiş olduğu, ancak davacı yüklenici tarafından sözleşmeye uygun olarak edimlerin yerine getirilmediğinden sözleşmenin uygulanmasının fiilen imkansız hale geldiği, ayrıca davacı yüklenici tarafından binanın yapımı aşamasında davalılara imar durumu ve dolayısıyla fiili imkansızlık durumunun da bildirilmediğinden davacının davasında haklı olmadığı gerekçesiyle, davacı vekili tarafından atiye bırakıldığı bildirilen müspet zarar, menfi zarar ile manevi zarara yönelik talepler hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının sözleşme gereğince tescilini talep ettiği, 2543 Ada, 43 parsel sayılı taşınmazdaki 3 ve 4 no'lu bağımsız bölümlere yönelik davalılar adına tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili hakkındaki talebin reddine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan ve yükleniciye devri gereken bağımsız bölümlerin adına tescili ve menfi, müspet zarar ve manevi tazminat isteğine ilişkin olup, yargılama sırasında menfi, müspet zarar ve manevi tazminat talepleri davacı vekilince atiye bırakılmıştır. Taraflar arasında düzenlenen ... 5. Noterliği'nin 06.02.2010 tarih ve 4184 sayılı düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile bodrum katta 2 adet bağımsız bölümlü depo dahil 6 adet bağımsız bölümün arsa sahiplerine verilmesi kararlaştırılmasına rağmen, yüklenici şirket tarafından 4 adet bağımsız bölüm verildiği, 2 adet deponun ise imar mevzuatına aykırılığı nedeniyle yapılmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmeye göre yapılması gereken bodrum kattaki 1 ve 2 no'lu depoların imar mevzuatından kaynaklı imkansızlık nedeniyle yapılamayacağı hususunda davacı yüklenici tarafından yapım aşamasında davalı arsa sahiplerine bildirimde bulunulmayıp, bina mevcut şekliyle tamamlanmıştır. Davanın devamı sırasında taraflar arasında yapılan mutabakat sonucu, 3 ve 4 no'lu bağımsız bölümler dışındaki yükleniciye verilmesi gereken bağımsız bölümler tapuda yüklenici şirket adına devredilmiştir. Sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 81. maddesine göre, karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifasını talep eden kimse, sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, kendi borcunu ifa etmeden karşı taraftan edimin ifasını isteyemez. Davacı taraf binanın tamamlanması nedeniyle son iki bağımsız bölüm olan 3 ve 4 no'lu bağımsız bölümlerin adına tescilini istediğine göre, öncelikle sözleşme gereği arsa sahiplerine vermesi gereken 2 adet depoyu teslim etmesi gerekir. Ancak depoların bodrum katta yapılmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda sözleşmeye göre yapılması gereken bodrum kattaki 1 ve 2 no'lu bağımsız bölümlerin, sözleşme ve eklerinde belirlenen özellik ve nitelikleri ile emsalleri de göz önünde bulundurularak, dava tarihi itibariyle rayiç bedelinin mahallinde yapılacak keşif sonucu uzman bilirkişiye hesaplattırılarak “birlikte ifa” kuralı gereğince yüklenici tarafından mahkeme veznesine depo edilmesi için süre verilmesi, depo etmesi halinde, yüklenicinin edimini ifa etmiş sayılacağı ve tapu iptali ve tescil talebinde bulunmaya hak kazanacağı gözetilerek, dava konusu 3 ve 4 no'lu bağımsız bölümlerin yüklenici adına tesciline karar verilmesi, aksi takdirde ise tapu iptali ve tescile ilişkin davanın şimdiki gibi reddine karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.