MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi.Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacılar vekili, müvekkillerinin yurt dışında yaşadığını, tasarruflarını değerlendirmek amacı ile ... A.Ş.'ye yatırdıklarını ve paraların uzun süre bankada kaldığını,.... Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2002/105 sayılı dosyası ile mudilerden toplanan paraların ..'in firmalarına aktarıldığı ve paraların yurtdışındaki off-shore bankasına aktarılmış gibi gösterildiğini, oysa paraların yurt dışına çıkmadığını ve dolandırıcılık suçu işlendiğinin tespit edildiğini, ... A.Ş.'nin Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurumundan izin almadan para toplama yetkisi olmadığını, kendilerinin aldatıldığını ileri sürerek, davacı ... için 170.107 DM'nin 16.11.1999 tarihinden, itibaren muris... mirasçıları olan diğer davacılar için ise 400.253 DM'nin 16.11.1999 tarihinden, 200.000 DM'nin ise 23.11.1999 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı iflas idaresi vekili, davanın BK'nın 60. maddesi uyarınca 1 ve 10 yıllık zamanaşımına uğradığını, davacıların kıyı bankacılığını kendilerinin tercih ettiğini, kendi iradeleri dışında işlem yapılmasının mümkün olmadığını, Ceza Mahkemesinde verilen kararın Hukuk Hakimini bağlayamacağını, davacılarının ancak vadesiz mevduata uygulanacak faiz oranında faiz isteyebileceklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı iflas idaresi hakkında açılan davanın diğer davalılar hakkında açılan davalıdan tefrik edilmesine karar verilerek ayrı bir esasa kaydedilmiştir.Mahkemece, iddia, savunma bilirkişi raporu, ek raporu ve tüm dosya içeriğine göre;.... Ağır Ceza Mahkemesi'nin 19.10.2010 tarih ve 2002/205 E., 2010/410 K. sayılı ilamı ile ... A.Ş.'nin sahibi ve hakim ortağı Y. ...'in mudiler tarafından yatırılan paraları, ... off-shore şirketine havale edilmiş gibi göstermesine rağmen, paraların ... A.Ş. bünyesinde kaldığı, Y. ...'in şirketlerine aktarıldığı ve bu suretle dolandırıcılık suçu işlediğinin tesbit edildiği, ancak davanın zamanışımı nedeniyle davanın ortadan kaldırıldığı kararın Yargıtay denetiminden geçip kesinleşmiştir. Bu durumda 6763 sayılı TTK'nın 336-339 maddeleri uyarınca Y. ...'in sorumlu olduğu, bu kişinin sorumluluğunun 818 sayılı BK'nın 41,55 ve TTK'nın 336. maddesine dayandığından 818 sayılı BK'nın 125. Maddesi uyarınca 10 yıllık zamanışımı süresine tabi olduğu, zamanaşımı başlangıç tarihinin Yargıtay kararına göre davalıların alacaklarını davadışı off-shore şirketinden tahsil edilemeyeceğinin anlaşıldığı tarihten itibaren başlayacağının kabulünün gerektiği, bu tarihte Ceza Mahkemesi kararının Yargıtay onama tarihi olan 16.05.2012 olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı iflas idaresi vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı iflas idaresi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı iflas idaresi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.