MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiDavacıların açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı şirketler vekilince duruşmalı, müdahiller ...TAO. vekili ile ... A.Ş. vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmiştir. Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacılar vekili, birbirlerinin ortağı olmaları nedeniyle aralarında organik bağ bulunan müvekkili şirketlerin, aynı sektörde faaliyet gösteren büyük yabancı sermayeli hipermarketlerle rekabet etmek zorunda kaldıklarını, 2008 yılında ortaya çıkan küresel ekonomik krizden etkilendiklerini ve kullandıkları banka kredilerini ödemekte zorlandıklarını, cirolarda % 40 oranında azalmaların yaşandığını ve her üç şirketin de borca batık hale geldiklerini, iyileştirme projelerinin disiplin içinde uygulanması halinde, alınan tasarruf tedbirleri ile borca batıklıktan kurtulabileceklerini ileri sürerek her üç şirketin iflasının ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, iddia, müdahil beyanları, kayyım ve bilirkişi raporları, bozma kararı ile tüm dosya kapsamına göre, 28.2.2009 tarihi itibariyle davacı şirketlerden .. AŞ’nin 5.367.545,- TL, ... AŞ’nin 22.019.632,- TL, ... AŞ’nin 5.108.443,- TL menfi özvarlığa sahip oldukları, 21.5.2009 günü verilen ihtiyati tedbir kararı ile koruma altına giren davacı şirketlerden ,....’nin rapor tarihine kadar olumlu bir gelişme göstermediği hatta borca batıklığının derinleştiği gerekçesiyle bu şirketin iflasına, ...AŞ’nin mali ve ticari bünyesinde önemli bir iyileşme sağlandığının söylenemeyeceği ve ... AŞ’nin de mali sorunlarının tam olarak ıslahının gerçekleşmediği, ancak büyük alacaklılarla borçların yapılandırılması konusunda anlaşmalar yapıldığını ve bu durumun borca batıklıktan kurtulma bakımından imkan sağladığı gerekçesiyle bu iki şirketin iflasının ertelenmesine karar verilmiştir. Kararı, davacı şirketler vekili ile müdahiller .. TAO. vekili, ... Bankası AŞ. vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, özellikle davacılardan ... Tekel ve Gıda Ürünleri Toptan Satıcılar Birliği San. Tic. A.Ş.’nin iflası konusunda delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı şirketler vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.2- Müdahiller vekillerinin temyiz itirazlarına gelince;Birden çok şirketin bir arada iflas erteleme davası açmalarındaki pratik sebebin, bu şirketlerin birbirleri ile aynı iktisadi bütünlüğü oluşturmaları ve birindeki iyileşme ya da kötüleşmenin diğerlerini de etkileyecek nitelikte bulunmasıdır. Somut olayda gerek davacılar ve gerek bilirkişi kurulu davacılardan ... Tekel ve Gıda Ürünleri Toptan Satıcılar Birliği San. Tic. AŞ.’nin “çatı” kuruluş olduğunu, bu şirketle diğer davacıların karşılıklı ortak oldukları ve karşılıklı alacak-borç ilişkisi içinde bulundukları vurgulanmıştır. Bu durumda davacı şirketlerden birinin iflasına karar verilmesinin, diğerlerinin mali durumuna etkisi üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, davanın bu şekilde görülmesindeki amaca aykırı bulunmuştur. Öte yandan önceki kararın temyiz edilmesi üzerine verilen bozma kararında, iflasın ertelenmesi talebinin samimi olmadığı vurgulanmışken, bu nitelemenin göz ardı edilerek karar verilmesi de doğru görülmemiştir. Ayrıca iflasın ertelenmesi davaları, yargılama aşamasındaki gelişmelerin de gözlendiği, bu süreçteki iyileşme ve kötüleşmelerin hükme esas alınmasını gerektiren davalardır. Gerek bozma kararından önce ve gerek bu karardan sonra görüşüne başvurulan bilirkişi heyetleri, bu özelliği gözden kaçırmışlar ve borca batıklık durumunu ısrarla 28.2.2009 tarihi itibariyle incelemişlerdir. Bu husus hâkimce de dikkate alınmamıştır. Bu durumda mahkemece borca batıklığın mümkün olduğunca güncel biçimde hesaplatılması ve projenin inandırıcılığı ile şirketlerden birinin iflasının diğerlerine etkisi konularında, oluşturulacak uzman bir bilirkişi kurulundan rapor alınarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeler ve hatalı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) sayılı bentte açıklanan nedenle müdahiller vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz eden davacılardan alınmasına, peşin alınan harçların istek halinde ilgili müdahillere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.