MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında, 13.09.2006 tarihinde, abonelerin sayaçlarının okunması, sayaç değiştirme, borçtan dolayı kesme, sayaç mühürleme gibi konularda hizmet sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede belirlenen tüm edimlerini yerine getiren müvekkilinin, abone kodlarını elektronik ortamda davalı şirkete bildirdiğini, 7009 nolu koda (Abone Tahliye/Mesken Boş) ilişkin olarak Eylül 2006 ila Ekim 2007 dönemi için müvekkiline ödeme yapmayan davalının, bu kapsamda 2.740,00 TL asıl alacak ve 493,20 TL KDV olmak üzere toplam 3.233,20 TL tutarındaki alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, 7009 (Abone Tahliye/Mesken Boş) koduna ilişkin talep edilen bedelin usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira, bu durumda davacı yükleniciye ödeme yapılmasının ön koşulu olan fatura tahakkuku şartının gerçekleşmediğini, bu kod kapsamında yapılan işin, bedel ödenmesini gerektiren ana hizmetler arasında yer almadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket çalışanları tarafından abonelerin adreslerine gidilerek gerekli tespitlerin yapılmış olmasının bedel ödenmesi için yeterli olduğu, bu kapsamda davalı tarafa toplam 18340 adet bildirim yapıldığı, anılan hizmetin toplam bedelinin 2.740,00 TL olduğu, taraflar arasında akdolunan hizmet alımı tip sözleşmesinin 7. maddesinin “...katma değer vergisi, sözleşme bedeline dahil olmayıp idare tarafından yükleniciye ödenecektir..” hükmünü taşıdığı, davaya konu miktarın belirlenebilir, hesap edilebilir, yani likid nitelikte olduğu, dolayısı ile icra inkâr tazminatı isteğinin İcra İflas Kanunu'nun 67/2 maddesindeki koşulları taşıdığı gerekçesiyle itirazın iptaline ve davalı borçlunun asıl alacağın % 40'ı oranında icra inkâr tazminatı ile mahkûmiyetine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.