Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4065 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 645 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/10/2013NUMARASI : 2012/353-2013/674Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacılar vekili, müvekkillerinin müşterek murisleri ile davalı arasında 01.02.2000 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak davalı yüklenicinin o tarihten bu yana inşaata başlamadığını ileri sürerek, inşaat sözleşmesinin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davaya konu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 2. maddesinde diğer paydaşlarla inşaat sözleşmesi yapılmadan inşaata başlanamayacağının düzenlendiğini, müvekkilinin arsanın diğer paydaşlarıyla sözleşme yapamadığı için inşaata başlayamadığını, ayrıca sözleşmenin 8. maddesinde diğer paydaşlarla sözleşme imzalanmadan arsa maliki paydaşların sözleşmeyi feshedemeyeceğinin kararlaştırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacıların murisleriyle davalı arasında imzalanan sözleşmenin 2. maddesinde diğer paydaşlarla inşaat sözleşmesi yapılmadan inşaata başlanamayacağının düzenlendiği, davalı yüklenicinin diğer paydaşlarla anlaşma sağlanamadığından inşaata başlamadığı, sözleşmenin 8. maddesi gereğince bu şartlarda arsa sahiplerinin mirasçıları olan davacıların sözleşmeyi feshedemeyecekleri gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.1-Dava, 01.02.2000 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir.Feshi istenilen sözleşmede davacıların müşterek murisleri Emine ve M. P. dışında, R. G. ve H. U. isimli iki arsa malikinin daha bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece yargılama sonucunda verilecek karar, sözleşmede imzası bulunan ancak davada taraf olarak gösterilmeyen bu arsa sahiplerinin de hukukunu etkileyecektir. Müşterek malın tümüne ilişkin bir taleple açılacak davanın da müşterek maliklerin tümünün haklarını etkileyeceğinden sözleşmeyi imza eden dava dışı paydaşlar, fesih davasında zorunlu dava arkadaşı olarak yer almalıdır.TMK'nın 692. maddesi gereğince de, paylı taşınmaz malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanmanın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi olağanüstü tasarruflardan sayıldığından, oybirliği ile aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Öncelikle sözleşme konusu taşınmazlar üzerine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılabilmesi ve yapılan sözleşmenin paydaşları ve yükleniciyi bağlayıcı olması için tüm paydaşlarca ya da yetkili temsilcilerince sözleşmenin imzalanmış olması veya yapılan sözleşmeye "onay" verilmesi zorunludur. Sözleşmenin feshi ya da iptali davası aynı madde uyarınca "olağanüstü tasarruf" niteliğinde olduğundan, mahkemece, müşterek paydaşların tamamının birlikte dava açmasının zorunlu olduğu, sözleşmenin tarafı olan diğer arsa sahibi H.U., R. G. davada zorunlu dava arkadaşı sıfatı bulunduğu dikkate alınarak, HMK'nın 59. ve 60. maddesi hükümleri de gözetilerek, davaya dahil edilmesi için davacı yana önel verilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra iddia ve savunma üzerinde durulup toplanan deliller çerçevesinde bir değerlendirme yapılarak uyuşmazlığın esasının incelenmesi, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik taraf teşkili ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.2- Bozma nedenine göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.3- Kabule göre; Mahkemece, sözleşme konusu tüm taşınmazların tapu kayıtları getirtilerek, taşınmazların tüm paydaşlarının sözleşmede yer alıp almadığı hususunun araştırılması, sözleşme tarihi itibarıyla sözleşmeye konu taşınmazların tüm paydaşlarınca imzalanmış olmaması halinde sözleşmenin geçerli olmayacağı gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi de doğru görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re'sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.