MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı yüklenicinin, sözleşmeye göre dairelere yapması gereken panjur imalatını ve kablolu TV. tesisatını yapmadığını ileri sürerek, eksik işlerin giderilme bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili,dairelerin fiilen teslim edildiğini ve yapı kullanma izni belgesinin alındığını, arsa sahiplerinin onayı ile yapılan dış cephe nedeniyle panjur yapılmasının mümkün bulunmadığını ve arsa sahiplerinin talebi ile panjur yapılmadığını, kablo TV. tesisatının yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sözleşmenin 25. maddesi gereğince panjur yapılmasına yönelik taraflarca bir karar alınmadığı, kablolu TV tesisatının yapıldığı, abonelikler yapıldığında tesisatın aktif hale geleceği, böylece eksik iş bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.1) Somut olay, BK.'nun 355 (TBK. md. 470) ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin kendine özgü bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, anılan bu tür uyuşmazlıklar, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK.'nun 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan ticari davalardan olmadığı gibi; davacılar arsa sahibi olup, dava, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava da değildir. O halde, dava konusu uyuşmazlığın çözümünde, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunun kabulü gereklidir. HMK.'nun 1.,114/1-c ve 115/1. madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, görev kamu düzeninden olup, mahkemenin görevli olup olmadığı hususu dava şartlarındandır ve mahkemelerce davanın her aşamasında kendiliğinden gözetilir. HMK.'nun 115/2. maddesine göre, dava şartı yokluğunun tespiti halinde ise, davanın usulden reddine karar verilir.Yukarıda açıklanan duruma göre, mahkemece, görev yönünden dava şartı noksanlığından davanın usulden reddedilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm tesisi doğru olmamış,kararın bozulması gerekmiştir.2) Bozma nedenine göre, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.