MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi1- Sıra cetveline konu taraflara ait .... İcra Müdürlüğü'nün 2008/9674 E. ... İcra Müdürlüğü'nün 2009/3259 E.,...İcra Müdürlüğü'nün 2008/2632 E. ....İcra Müdürlüğü'nün 2008/3435 E. .... İcra Müdürlüğü'nün 2012/7116 E. .... İcra Müdürlüğü'nün 2008/2126 E. sayılı icra dosyasının asıllarının veya okunaklı, düzenli, dizi listesine bağlanmış onaylı birer suretlerinin dosya içerisine eklenmesi, 2- Asıl dosyada şikayet olunan .... ile asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunan ...'un sıra cetvelinde vekili olduğu belirtilmesine rağmen gerekçeli karar anılan davalı asıllara tebliğ edilmiştir.Yukarıdaki bent uyarınca adı geçen şikayet olunanların alacaklı olduğu icra dosyaları getirtildiğinde, adı geçen şikayet olunanların vekillerinin bulunması durumunda, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır hükmünü içeren 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi hükmü dikkate alınarak, icra takibinin devamı niteliğindeki işbu şikayetlerde de vekile tebligat yapılmasının kabulü ile gerekçeli kararın adı geçen şikayet olunanların vekillerine tebliği ile temyiz sürelerinin beklenmesi, kararı temyiz etmeleri halinde asıl dosyada şikayet olunan .... vekilinin temyiz dilekçesinin, asıl dosyada şikayetçi ... vekiline, asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunan ... vekilinin temyiz dilekçesinin asıl dosyada şikayetçi ... vekili ile birleşen 2012/121 Esas sayılı dosyada şikayetçi .... vekiline tebliği ile temyize cevap süresinin beklenilmesi, İcra dosyalarında adı geçen şikayet olunanların vekilinin bulunmaması durumunda ise; şikayet olunan ....'nin dosyada Ticaret Sicil adresi bulunmamasına rağmen, gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunan ...'un yerleşim yeri adresi araştırılmadan önceden tebligat yapılan adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmıştır.Bu ihtimalde, asıl dosyada şikayet olunan ....'nin ilgili Ticaret Sicil Memurluğu'ndan adresini içerir son sicil kaydı istenip, asıl ve birleşen dosyada şikayet olunan ...'un yerleşim yeri adresi araştırılıp,7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun olarak gerekçeli kararın tebliği;şikayet olunan şirket yönünden Ticaret Sicil adresinin tebliğ yapılan adres olduğunun; şikayet olunan ... yönünden ise yerleşim yeri adresinin bulunmadığının belirlenmesi durumunda ise işlem yapılmadan dosyanın iadesi,3- Asıl ve birleşen dosyalarda şikayet olunan .... vekilinin temyiz dilekçesinin asıl dosyada şikayetçi vekiline, asli müdahil ... vekilinin temyiz dilekçesinin asıl dosyada hükmü temyiz etmeyen şikayet olunanlara tebliğine ilişkin tebligat parçalarına rastlanmamıştır. Şikayet olunan ....vekilinin temyiz dilekçesinin asıl dosyada şikayetçi vekiline, asli müdahil ... vekilinin temyiz dilekçesinin asıl dosyada şikayet olunlar ... vekiline, .... vekiline, .... ve ...'un vekili varsa vekillerine yoksa asıllara tebliğ edilmiş ise tebliğ belgelerinin dosya içerisine konulması, tebliğ belgeleri temin edilemez ise tebliğ tarihlerinin posta idaresi ve mahkeme kayıtlarından araştırılarak tespiti, tebliğ yapılmamış ise .... vekilinin temyiz dilekçesinin asıl dosyada şikayetçi vekiline, asli müdahil ... vekilinin temyiz dilekçesinin temyiz dilekçesinin asıl dosyada şikayet olunlar ... vekiline, .... vekiline, .... ve ...'un vekili varsa vekillerine yoksa asıllara tebliğ edilerek temyize cevap süresinin beklenmesi, temyiz etmesi halinde temyiz dilekçesinin dosya içerisine konulması,4-Basit yargılama usulünde tarafların tüm delilleri toplanıp, incelendikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HMK'nın 312/2. maddesi uyarınca kararı, gerekçesi ile birlikte yazması ve hükme ilişkin tüm hususları gerekçesi ile birlikte tefhim etmesi asıldır. Ne var ki, uygulamada aynı hükme dayanılarak zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucu (çoğu kez anılan madde hükmüne uygun olarak hazırlanmadan) tutanağa geçirilip, tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır. YHGK'nın 03.12.2014 tarih ve 2013/221441 E., 2014/1000 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere;01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir). Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. İİK'nın 363. maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının "hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal" olarak anlaşılması zorunludur. Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veya gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanması mümkün olduğundan, gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir.Somut olayda, mahkemece yargılama sonunda şikayetin asıl dosyada kabulüne, birleşen dosyalarda reddine şeklinde verilen kısa karar, asıl dosyada şikayetçi vekilinin yüzüne karşı 14.06.2013 tarihinde tefhim edilmiş ve gerekçeli karar daha sonra yazılmış ise de, asıl dosyada şikayetçi vekiline tebliğ edilip edilmediği anlaşılamamıştır. Tefhim edilen kısa kararda hükmün yasal unsurları tümüyle yer almadığı gibi, gerekçe dahi tefhim edilmemiştir. İİK'nın 363. maddesi uyarınca tefhimden itibaren temyiz süresinin başlaması hükmün HMK'nın 321/2. maddesi uyarınca yazılıp, gerekçesi ile birlikte tefhimine bağlıdır. Ancak gerekçeli kararın şikayetçi vekiline tebliğine ilişkin tebligat parçasına dosya içerisinde rastlanmadığından mahkemece, gerekçeli karar asıl dosyada şikayetçi vekiline tebliğ edilmiş ise, tebliğ parçasının dosya içerisine konulması, temin edilemezse tebliğ tarihinin saptanması için mahkeme kayıtları ve posta idaresi kayıtları üzerinde gerekli incelemenin yapılarak tebliğ tarihinin bildirilmesi, şayet henüz tebliğ yapılmamış ise, gerekçeli kararın şikayetçi vekiline tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi, hükmü temyiz etmesi halinde, temyiz dilekçesinin asıl dosyada şikayet olunanlara tebliği ile temyize cevap süresinin beklenmesi,İçin dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.