Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 402 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 5958 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkil firmanın 28.02.2011 tarihinde dava dışı ... Ltd. Şti'nden 2011 model... araç aldığını, garanti süresinin 03.02.2013 tarihinde sona ereceğini, ancak aracın düzenli servis kaydının bulunması sebebiyle garanti süresinin 1 yıl daha uzatıldığını, müvekkiline ait aracın bazı parçalarının 17.01.2013 tarihinden önce davalı servis tarafından garanti kapsamında değiştirildiğini, sonrasında da 02.03.2013 tarihinde davalı servis firması tarafından aracın süspansiyon pompasının değiştirildiğini ancak yanlış sipariş üzerine müvekkilinin yeni siparişi beklemesi gerektiğinin bildirildiğini, bu süre zarfında 2 yıllık garanti süresinin dolduğunu ancak servis kaydının 02.03.2013 tarihinde garanti süresi dahilinde yapılmış olması sebebiyle müvekkilinin garanti kapsamında ödeme yükümlülüğü olmamasına rağmen davalı firma tarafından ücretin talep edilmesi üzerine müvekkilince 4.772,99 TL ödeme yapıldığını ileri sürerek, geçerli garanti sözleşmesine aykırı şekilde haksız ve kötüniyetli olarak tahsil edilen bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu edilen aracın imalatçısı, üreticisi ya da ithalatçısı veyahut bayii de olmadığını, müvekkil şirketin garanti kapsamının ... A.Ş. tarafından ithal edilen araçlar ile sınırlı olduğunu, kaldı ki sözkonusu aracın dava dışı ...'den satın alındığını, müvekkil firmanın davacı tarafa garanti uygulanacağı yönünde beyanının da bulunmadığını, bu sebeple müvekkil firma tarafından garanti kapsamında bulunmayan aracın düzenli servis kullanımı sonrasında 1 yıl daha garanti süresinin uzatıldığına ilişkin anlaşmanın varlığından bahsedilemeyeceğini, sözkonusu aracın üretim tarihinin de 08.06.2010 yılı olup, 08.06.2012 tarihinde de garanti süresinin dolmuş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu aracın dava dışı ... Ltd. Şti'nden sıfır olarak 28.02.2011 tarihinde davacı tarafından satın alındığı, 29.06.2010 tarihinde ithal edildiği, her ne kadar davacı tarafın ödemesinin 01.05.2013 tarihli olduğu görülse de fatura tarihinden itibaren 2 yıl garanti süresi içerisinde yani 17.01.2013 tarihinde davalı servise müracaat edildiği, bilirkişi raporunun aksine 4077 sayılı Kanun'un 13. maddesine göre garanti süresinin aracın üretim tarihinden itibaren değil, malın teslim tarihinden itibaren başlayacağı, davacı anılan aracı ... A.Ş. yetkili satıcılarından satın almamış olsa dahi davalı şirketin garanti kapsamında bulunan tüm ... araçlara servis hizmeti sağladığı, davaya konu aracın daha önce davalı serviste bazı parçaların garanti kapsamında değiştirildiği, bu itibarla aynı araç için garanti kapsamında hizmet verilmesinden sonra 2 yıllık garanti süresi dolduğundan bahisle teminat bedelinin tahakkuk ettirilmesinin dürüstlük kurallarına aykırılık teşkil edeceği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Davacı, tamire konu aracı dava dışı ... A.Ş.'den satın almıştır. Tüketiciye karşı garanti kapsamındaki sorumluluk, bu aracı davacıya satan, aracı olan, bayi distrübütör ve üretici firmadır. Tamiratın garanti kapsamında kalıp kalmadığının da bu kişilere karşı ileri sürülmesi gerekir. Bu nedenle; davacının, kendisine karşı sorumlu olan yukarıda yazılı şahıslara dava açıp, iddialarını o kişilere karşı yöneltmesi gerekirken, garanti ile ilgili bu iddiasını davalı servise karşı ileri sürmesi yerinde görülmemiştir.Bu durumda, mahkemece davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.