T.C.YARGITAY....Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili .... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, taraflar arasında 31.08.2007 tarihinde el bilgisayarı/endeksör ile endeks okuma hizmet alımı sözleşmesi ve 31.08.2009 tarihinde de ek sözleşme imzalandığını, davalının sözleşme kapsamında ödemesi gereken Ekim 2007-Ekim 2010 dönemine ilişkin KDV'si ile birlikte toplam 118.000,00 TL tutarındaki kaçak ihbarı hizmet bedelini ödemediğini, bu alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptal ile takibin devamını ve %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının, sözleşme gereğince ücrete hak kazanabilmesi için, kaçak ihbarında bulunulmasının yeterli olmadığını, bu ihbar sonucunda, müvekkili kuruluş bünyesinde oluşturulan kaçak elektrik ekipleri tarafından yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullanıldığının tutanağa bağlanması ve bundan sonra, alacağın tahakkuk ettirilmesinin gerektiğini, bu koşullar gerçekleşmeden ödeme yapılamayacağının savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafından yapılan kaçak ihbarlarının, davalı ....tarafından tutanağa bağlanmaması halinde, davacının ücrete hak kazanıp kazanmayacağı noktasında toplandığı, sözleşme uyarınca, kaçak elektrik ihbarlarının davalı tarafından makul bir sürede değerlendirilip tutanağa bağlanması ve davacıya ücretinin ödenmesi gerektiği, bunun yanında, davalının, asılsız ihbarların doğru olup olmadığını inceleme ve tutanak düzenleme, doğru olmayan ihbarlar için ise davacıya ceza uygulama hak ve yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda, tutanağa bağlanmayan ihbarlar için davalı tarafından davacıya herhangi bir ceza uygulanmadığı, bu durumda, davacının, kaçak ihbarlarını yapmış olmakla, sözleşmeden kaynaklanan edimini yerine getirdiğinin ve ücrete hak kazandığının, davalının tutunak tutma yükümlülüğünü yerine getirmemesinin ise davacının alacak hakkını ortadan kaldırmayacağının kabulü gerektiği, kaçak ihbar adedine göre, davacının, takip talebindeki ....istem ile bağlı kalınarak, KDV dahil 118.000,00 TL alacağı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin 100.000,00 TL tutarındaki asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Taraflar arasındaki 31.08.2007 tarihli sözleşmede ve 31.08.2009 tarihli ek sözleşmede, "kaçak ve usulsüz elektrik kullananların tespiti" davacı yüklenicinin yükümlülükleri arasında sayılmış, sözleşmenin 3.1. maddesinde, "Kaçak kontrol hizmetinin karşılığı olarak yükleniciye,..... Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 25. maddesi uyarınca, "...." için belirlenen kesme-bağlama birim bedelinin %50'si ödenecektir. Ancak bu bedelin ödenebilmesi için; kaçak tutanağının..... hükümlerine göre işlem yapıldıktan sonra tahakkuka bağlanması şarttır." hükmüne yer verilmiştir. Davacı taraf, kaçak ihbarı hizmet bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine işbu davayı açmıştır. Mahkemenin, davacı yüklenicinin kaçak ihbarında bulunması üzerine, davalı iş sahibinin makul sürede ihbarı değerlendirip kaçak tutanağı tanzim etmediği, bu haliyle kaçak ihbarında bulunulması ve makul sürenin geçmesi ile yüklenicinin hizmet bedeline hak kazandığı yönündeki gerekçesi yerinde görülmüştür. 07.01.2014 havale tarihli ek bilirkişi raporunda, davacı yüklenicinin toplam 14.484 adet kaçak ihbarında bulunduğu, bunun 2.175 adetinin iş sahibi tarafından tutanağa bağlandığı, 12.309 adetinin ise tutanağa bağlanmadığı ve karşılığı olan hizmet bedelinin ödenmediği belirtilirek, 12.309 adet kaçak ihbarı için KDV dahil toplam 65.666,35 TL hizmet bedeli hesaplanmıştır. Davalı tarafından, ..... tarafından gönderilen işlem kaydı dökümanları arasında yer alan "..... Faturalandırılamadı" kodununu ne anlama geldiğinin ilgili idareden sorulması istenmiş, ....n 31.10.2013 tarihli yazısında, sistemde "...." durum koduna sahip abonelerin okunan sayaç endeks bilgileri aboneye tahakkuk ettirilmemektedir. Bu nedenle sayaç okuması yapılırken bu durum kodunu taşıyan aboneye bırakılan bidirimde "....." ibaresi yer almaktadır açıklaması yapılmıştır. Bunun üzerine, tarafların itirazlarını karşılamak üzere alınan, 11.09.2014 tarihli ek bilirkişi raporunda; Elektirik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 13. maddesinin 1/b fıkrasında, "Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir" hükmüne yer verildiği, tahakkuk yok bildirimlerinin sistemde "....." durum kodunda görüldüğü, yani borcundan dolayı elektriği kesilen abonenin borcunu ödemeden elektrik kullanmaya devam etmesi halinde yönetmeliğin 13/1-b maddesi uyarınca, bu durumun kaçak elektirik enerjisi tüketimi sayılacağı,..... celp edilen dökümanların tetkiki neticesinde, davacı tarafın,..... dönemine ilişkin olarak toplam 3.078.221 adet kaçak ihbarı bildiriminde bulunduğunun tespit edildiği, bunun bedelinin de KDV hariç 14.033.725,25 TL olduğu belirtilmiştir......Davalı taraf, anılan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, kaçak ihbar adetinin bu kadar yüksek olmasının mümkün olmadığını, zira, 2007-2011 döneminde bölgede 479.663 adet elektrik kesintisinin yapıldığını ifade etmiş, davacı ise, bir abone sayacı ile ilgili olarak yılda 12 defa endeks okuması yapıldığını, elektriği kesilen abonenin, elektrik kullanmaya devam etmesi halinde her ay kaçak tespiti yapılarak bu durumun davalıya ihbar edildiğini açıklamıştır. Mahkemece, 11.09.2014 havale tarihli ek bilirkişi raporu benimsenmiş ise de, bu raporda, "...." kodunun gerçekten sözleşme ve ....Yönetmeliği hükümlerine göre kaçak elektrik enerjisi kullanma niteliğinde olup olmadığı, bu ihbarla ilgili olarak davacı tarafın ne tür bir işlem yaptığı, yönetmelikte belirtildiği gibi, elektriği kesilen abonenin elektriği izinsiz olarak açarak elektrik kullanıp kullanmadığı tartışılmamıştır. Borcundan dolayı elektriği kesilen abonenin salt sayaç numarasının endeksöre girilmesi ve bunun merkezi sisteme "....." kodu ile aktarılması tek başına kaçak ihbarı olarak nitelendirilmemeli, abonenin o esnada gerçekten izinsiz olarak elektrik enerjisi kullandığının tespit edilip edilmediği de belirlenmelidir. Diğer yandan, aynı abonenin söz konusu ihlali kesintisiz olarak devam ettirmesi halinde, yüklenicinin, buna ilişkin olarak sadece yaptığı ilk tespit için ücrete hak kazanacağı, sonraki aylarda aynı aboneye ilişkin ve aynı hususta yapılan kaçak ihbarlarına ayrıca ücret ödenmeyeceğinin de kabulü gerekir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, açıklanan bu hususlarla ilgili tereddütler giderilmeden sonuca ulaşılması hatalı olmuştur. Öte yandan, dosya arasında bulunan, davacı tarafından davalı tarafa gönderilen 10.05.2011, 18.08.2011, 11.01.2012 tarihli dilekçelerde ve bu dilekçe eklerinde sunulan çizelgelerde, kaçak ihbarı adeti ve borç miktarı ile ilgili olarak kabul mahiyetinde bir takım beyanlar bulunduğu halde, mahkemece, anılan bu dilekçeler üzerinde de durulmamıştır.Bu durumda, mahkemece, gerekirse konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden, yukarıda açıklanan hususlarla ilgili olarak gerekçeli, açıklamalı ve denetime elverişli rapor alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olara yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.