Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4007 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6099 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :....Taraflar arasındaki alacak ve tazminat davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün birleşen davalarda arsa sahipleri ve onlardan bağımsız bölüm satın alanlar vekili ile asıl ve birleşen davalarda yüklenici vekilince temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davacılar-karşı davada davalılar vekili avukat ... gelmiş olup, başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Asıl davada davacılar vekili, müvekkillerinden ... ve ... ile davalı ... arasında, 31.08.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, diğer davacıların arsa sahibi müvekkillerinden bağımsız bölüm satın alanlar olduğunu, sözleşme gereği yapı ruhsatının (27.03.2006) alınmasından itibaren 12 ay sonra teslimin kararlaştırıldığını, oysa davalının 30.06.2008 tarihinde teslim ettiğini ileri sürerek, 62.800,00 TL gecikme tazminatının temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslahla istemini 69.750,00 TL'yi çıkartmıştır.Davalı ... vekili, müvekkilinin fazladan imalat yaptığını, bu nedene dayalı takas mahsup def'inde bulunduklarını, gecikme nedeniyle davacı arsa sahiplerine 17.000,00 TL'lik çeklerle ödeme yapıldığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Birleşen ..... sayılı (bozma öncesi ....) dava dosyasında davacı arsa sahipleri ... ve ... vekili, taraflar arasındaki sözleşme gereği davalılardan ...'un yüklenicisi, diğer davalının yapı denetim firması olduğu binada gizli ayıpların bulunduğunu ileri sürerek, 17.646,00 TL'nin temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılardan ... vekili, davanın reddini istemiş, diğer davalı vekili, doğan zararlardan müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Birleşen.... sayılı dava dosyasında davacı yüklenici ... vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, müvekkilinin sözleşme ile kararlaştırılanların dışında fazladan imalat yaptığını ileri sürerek, fazla imalatın tespiti ile şimdilik 70.000,00 TL'nin avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı arsa sahipleri vekili, yüklenicinin kendi dairelerine yaptığını arsa sahipleri dairelerine de yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, asıl davada davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 18.01.2012 tarih ve ....sayılı ilamıyla, arsa sahibi dışındakilerin yükleniciden mi, Arsa sahibinden mi, Bağımsız bölüm satın alan olduklarının tespiti, yüklenicinin takas mahsup savunması yaptığı ve fazla imalata ilişkin dava açtığı, bu dava dosyasının birleştirilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuş, .../... S.2..... E. sayılı (bozma öncesi....) dava dosyasına ilişkin olarak, davanın kısmen kabulü ile 7.352,00 TL'nin davalılardan ...'dan tahsiline, diğer davalı aleyhine açılan davanın reddine dair verilen karar, Dairemizin 07.03.2013 tarih ve ... sayılı ilamıyla, yüklenicinin açtığı fazla imalat bedeli ve arsa sahiplerinin açtığı davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu belirtilerek birleştirilmeler gerektiğinden bahisle bozulmuş, anılan bozma ilamlarına uyularak dava dosyaları birleştirilmiş, sonrasında yapılan yargılama sonucunda, asıl dava bakımından; yapı ruhsatı tarihinin 27.03.2006, teslimi gereken tarihin 27.03.2007, teslim tarihinin ise 30.06.2008 olduğu, 15 ay 4 günlük gecikme bulunduğu, bu gecikmeden yüklenicinin fazla imalat nedeniyle kullanması gereken zaman dilimi çıkarılınca 14 ay 14 günlük gecikmenin bulunduğu, yüklenicinin keşide ettiği çeklerin taraflar arasındaki sözleşme kapsamında keşide edildiğinin kanıtlanamadığı, gecikme tazminatı meblağının ise 58.653,34 TL olduğu, birleşen ..... sayılı (bozma öncesi....) dava dosyası bakımından; ayıplı imalattan yapı denetim firmasının sorumluluğunun bulunmadığı, yüklenici ...'un yaptığı ayıplı imalat bedelinin 7.352,50 TL olduğu, birleşen ...., sayılı dava dosyası bakımından; yüklenici davacının fazla imalat yaptığı, bundan arsa sahiplerine düşen kısmın 38.059,58 TL olduğu gerekçesiyle, asıl davada; 58.653,34 TL'nin yüklenici ...'dan tahsiline, birleşen .... davada; yapı denetim firması aleyhine açılan davanın reddine, yüklenici ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 7.352,50 TL'nin temerrüt faiziyle tahsiline, birleşen .... Hukuk Mahkemesinin 2009/358 E., sayılı davada; 38.059,58 TL'nin arsa sahiplerinden dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.Kararı, birleşen davalarda arsa sahipleri ve onlardan bağımsız bölüm satın alanlar vekili ile asıl ve birleşen davalarda yüklenici vekili temyiz etmiştir.1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle, yargılama aşamasında ileri sürülmeyen hususların temyizde ileri sürülemeyecek olmasına, tarafların açtığı her bir davanın esas ve karar numarası ile taraflarının karar başlığında ayrı ayrı yazılmamasının maddi hata mahiyetinde olup, HMK'nın 304. maddesi uyarınca yerel mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilecek olmasına göre, birleşen davalarda arsa sahipleri ve onlardan bağımsız bölüm satın alanlar vekili ile asıl ve birleşen davalarda yüklenici vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2)Asıl dava bakımından; HMK'nın 297/2. maddesi, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmünü içermektedir. Asıl davada davacılardan ... ve ... arsa sahibi olduğu gibi, diğer davacılar arsa sahiplerinden bağımsız bölüm satın alanlardır. Asıl davada, toplam 69.750,00 TL gecikme tazminatı iştenmiş, davanın kısmen kabulü ile 58.653,34 TL'nin davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Tahsiline karar verilen meblağdan hangi davacının ne kadar alacağı ise belirlenmiş değildir. Bu durumda, mahkemece, davacılardan hangisinin ne kadar arsa payı (kaç tane bağımsız bölüm maliki) sahibi olduğu, sahibi olduğu kısma göre ne kadar gecikme .../... S.3.tazminatına hak kazandığı saptanarak, yukarıda anılan Yasa hükmü çerçevesinde infazı kabil bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. 3-a) Birleşen .... sayılı dava dosyası bakımından; 818 sayılı BK'nın vekaletsiz iş görmeye ilişkin 410 vd. (TBK'nın 526 vd.) maddeleri uyarınca, yüklenici, kural olarak sözleşmede kararlaştırılandan fazla ve daha kaliteli malzeme kullanarak yaptığı işler bedelini, arsa sahiplerinin menfaatine ve yasal olması, ekonomik değerinin bulunması ve bu imalatı kendisine isabet eden bağımsız bölümlere yapmamış olması koşulu ile mahalli serbest piyasa rayiç değerleri üzerinden tahsilini talep edebilir. Somut olayda mahkemece, yüklenicinin talep ettiği fazla imalatın kendisine isabet eden yerlere de yapılıp yapılmadığı değerlendirilerek, kendi dairelerine yapmadığının tespiti halinde imalatların dava tarihindeki mahalli serbest piyasa rayiç değerleri üzerinden tespiti ile hüküm altına alınması gerekirken, bu hususların gözetilmemesi doğru olmamıştır.b)Ayrıca, yüklenicinin alacaklı olduğunun tespiti halinde, 3095 sayılı yasanın 2. maddesi uyarınca, davacının da bu yöndeki istemi nazara alınarak avans faizine hükmedilmesi gerekirken, yasal faize hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. 4-a)....; 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun'un 3/2.maddesi “Yapı denetim kuruluşları, denetçi mimar ve mühendisler, proje müellifleri, laboratuvar görevlileri ve yapı müteahhidi ile birlikte yapının ruhsat ve eklerine, fen, sanat ve sağlık kurallarına aykırı, eksik, hatalı ve kusurlu yapılmış olması nedeniyle ortaya çıkan yapı hasarından dolayı yapı sahibi ve ilgili idareye karşı, kusurları oranında sorumludurlar.” hükmünü içermektedir. Yapı denetim firmasının sorumluluğunun bu Yasa maddesi kapsamında değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, ayıplı imalattan yapı denetim firmasının sorumlu olmayacağı gerekçesiyle, davalılardan yapı denetim firması aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. b)Bozma nedenine göre, arsa sahipleri vekilinin bu dosyada vekalet ücretine ilişkin temyiz istemi şimdilik incelenmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davalarda arsa sahipleri ve onlardan bağımsız bölüm satın alanlar vekili ile asıl ve birleşen davalarda yüklenici vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davanın BOZULMASINA, (3a) bendinde açıklanan nedenlerle, birleşen ....., sayılı dava dosyasında davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, (3b) bendinde açıklanan nedenlerle, birleşen ....., sayılı dava dosyasında davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (4a) bendinde açıklanan nedenlerle, birleşen ....., sayılı dava dosyasında davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, (4b) bendinde açıklanan nedenlerle, birleşen ...., sayılı dava dosyasında davacı arsa sahipleri vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan asıl davada davacılar-birleşen davada davalılar yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin diğer taraflardan alınarak asıl davada davacılar-birleşen davada davalılara verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.