Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4005 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4533 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı arsa sahibi ... vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında düzenlenen .... Noterliği'nin 08.12.2005 tarih ve 64287 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile arsa sahiplerine ait İstanbul ili, ... İlçesi ... 34 ada 9 parsel sayılı arsa üzerine bina yapılarak, birinci normal kat 4 no'lu dairenin müvekkiline verilmesinin kararlaştırıldığını, ancak binanın ortak alanlarında eksik işler bırakıldığını ileri sürerek, 50.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı yüklenici ... vekili ise, müvekkilinin inşaatı eksiksiz imal ederek binayı davacı ve diğer arsa sahiplerine teslim ettiğini, davacı iddialarının asılsız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu, bina hakkında Ümraniye Belediye Başkanlığı'nca yapı tatil tutanakları düzenlenerek yıkım ve para cezasına karar verildiği, davacı tarafından talep edilen hususların ifaya bağlı zararlar olduğundan istenebilmesi için öncelikle binanın imara uygun hale getirilmesi gerektiği, imara aykırı binada ifa düşünülemeyeceğinden ifaya bağlı zararların da tahsiline gidilemeyeceği kanaatine varıldığı, binadaki yapı ruhsatı ve onaylı mimari projeye aykırı imalatların tadilat projesi ile giderilip giderilemeyeceğine ilişkin belediyeden gelen yazı cevabında tarafların mevcut kat irtifakını bozarak, gerekli evraklar ve tadilat projesi ile başvurması halinde değerlendirileceği belirtilmesine rağmen taraflarca bu doğrultuda bir talebin mahkemeye bildirilmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapılan binada projede belirtilen ortak alanların bir kısmının projeye uygun olmadığı, eksik yapıldığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan keşif sonrasında alınan 17.10.2012 tarihli bilirkişi raporunda projenin imara uygun olarak yapıldığı, binanın oturum ölçülerinin, kat ve bağımsız bölüm sayısının onaylı projeye uygun olduğu, ancak yan cephelerdeki açık çıkmaların kapatılmış, 4. kattaki 12, 13 ve 14 no'lu bağımsız bölümlerin çatı arasındaki alan ve oda sayısının büyütülmüş olduğu belirtilerek, binadaki projeye aykırı olarak yapılan işlerin tadilat projesiyle giderilip giderilemeyeceğinin belediyesinden sorulması gerektiği bildirilmiştir. ... Belediyesi'nin 15.11.2013 tarihli yazısında ise, dava konusu binada 27.06.2006 tarihli ruhsat eki projesine aykırı imalatlar olduğuna dair yapı tatil tutanağı tespit edildiğinden, bu aykırı imalatların tadilat projesi ile giderilip giderilemeyeceği hususunun, kat irtifakı bozularak gerekli evraklar ve tadilat projesi ile başvurulması halinde değerlendirileceği belirtilmiştir. Bilirkişi raporunda belirtildiği haliyle binanın oturum ölçülerinin, kat ve bağımsız bölüm sayısının onaylı projeye uygun olduğu, projeye aykırılıkların giderilebilir nitelikte bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, tarafların projeye aykırılıkların giderilmesi konusunda belediyesince bildirilen hususlarda başvuruda bulunmadığı ve mevcut hali ile binanın imar ve projesine uygun olmadığı gerekçesiyle ifaya bağlı talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, mahallinde keşif yapılarak konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınıp, ortak yerlerdeki projeye aykırılıklar ve ve eksiklikler ile bunların giderilme bedeli belirlenerek, davacı arsa sahibinin bu bedelin sözleşmede kararlaştırılan paylaşım oranına isabet eden kısmından daha fazlasını isteyemeyeceği de gözetilerek, belirlenecek bu bedelin sözleşmede arsa sahibi için kararlaştırılan paylaşım oranında hesaplanan kısmının davalıdan tahsiline karar vermek olmalıdır. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.