Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 396 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6431 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkilinin kooperatif üyesi iken aidatlarını ödemediği gerekçesiyle 17.12.2002 tarihinde ortaklıktan ihraç edildiğini ancak kooperatife yaptığı ödemelerin iade edilmediğini ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 3.200,00 TL 'nin, 17.12.2002 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının, davalı kooperatifin üyesi iken yönetim kurulunun 17.12. 2002 tarihli kararı ile ortaklıktan çıkarıldığı, o zamana kadar davacı tarafından kooperatife 3.170,00 TL ödeme yapıldığı, anasözleşmeye göre, davacının ödediği miktarın kendisine en geç 31.01.2003 tarihine kadar geri ödenmesi gerektiği, bu geri ödemenin yapıldığı yönünde bir iddia ve delil bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin ticari ilişki olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 3.170,00 TL'nin 31.01.2003 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2- Dava, çıkma payı alacağı istemine ilişkindir.1163 sayılı Koperatifler Kanunu'nun 17/1. ve Yapı Kooperatifleri Tip Sözleşmesi'nin 15/1. maddeleri uyarınca, kooperatiften ihraç edilen ortak, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil ihracın kesinleştiği yılın bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkını haizdir. Bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hak talep edilebilir. Aynı Kanun' nun 16/son maddesi uyarınca haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların, ortaklık hak ve yükümlülükleri, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder ve ihraç kararının kesinleşmesi ile üyelik sona erer. Mahkemece, davacının ihracına ilişkin 17.12.2002 tarihli yönetim kurulu kararının hangi tarihte kesinleştiği üzerinde durulmamıştır. İhraç kararına genel kurul nezdinde itiraz edilmemiş ise, ihraç kararının tebliğinden; bu karara karşı genel kurul nezdinde itiraz edilmiş ve genel kurulca ihraç kararı verilmiş ise, bu kararın tebliğinden itibaren üç ay içinde ihraç iptal davası açılıp açılmadığı belirlenip, buna göre davacının ihracının kesinleştiği tarih; aynı Kanun'un 16/3. ve 4. fıkra hükümleri uyarınca tespit edildikten sonra ihracın kesinleştiği yılın bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin çıkma payı olarak davacıya ödenmesine karar verilmelidir. Bu yasal düzenlemeye uyulmaması diğer ortaklar aleyhine sonuç doğurduğu gibi, çıkma payı hesaplamasında da genel giderlerin dikkate alınmamasının davacı açısından nedensiz zenginleşmeye yol açacağı kuşkusuzdur. Kooperatif, ihracın kesinleştiği yılın bilançosunun ertesi yıl toplanan genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde ödeme yapmadığı takdirde temerrüt ihtarına gerek olmaksızın, bir ayın sonunda kendiliğinden temerrüde düşer. Yıl sonu bilançosu genel kurulda kabul edilip kesinleşmeden, çıkma payı hesabında nazara alınamaz. Anasözleşmenin 15/1 nci maddesinde geçen "bilançodan itibaren" ibaresinin "bilançonun kesinleşmesinden itibaren" şeklinde anlaşılması gerekir. Genel kurul tarafından üyeliği sona erenlere yapılacak ödemelerin ertelenmesi yönünde alınmış bir kararın varlığı halinde dahi bu karar sadece ödemenin yapılacağı tarihi gerektirici etkiye sahip olup, erteleme süresi içinde faiz işlemesini engelleyemez. Bu durumda, erteleme süresi dolduktan sonra davalı kooperatif işlemiş faiziyle birlikte ayrılan üyeye ödeme yapmakla sorumludur.Buna göre mahkemece, davacıya ödenecek çıkma payından ihracın kesinleştiği yıl sonu bilançosundaki genel giderlerden o yılın üye sayısına göre davacıya isabet eden genel gider payının hesaplanarak düşülmesi gerektiğinin gözardı edilmesi doğru olmadığı gibi, davacının alacağının, ihracın kesinleştiği yıl sonu bilançosunu ertesi yıl onaylanan genel kurulun tarihi belirlenerek, bu tarihten bir ay sonrası olan tarihte muaccel olduğu dikkate alınarak, bu tarihten itibaren çıkma payı alacağına faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, işleyecek temerrüt faizinin ihraç kararının tarihini izleyen yıl sonunu takip eden bir ayın son günü olarak belirlenen 31.01.2003 tarihinden başlatılması da doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.