Taraflar arasındaki menfi tesbit, tapu iptali tescil işlemine ilişkin asıl, ihraç iptaline ilişkin birleşen davanın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, asıl ve birleşen davada davacıların murisinin, C..... A......'e ait hisseyi ve bu hisseye tekabül eden B blok 14 numaralı daireyi 11.01.2001 tarihinde noter devir sözleşmesi ile satın aldığını, kooperatif yönetim kurulu kararı ile ortaklığa kabul edildiğini, davalı kooperatifin, dava dışı C..... A...... ile hareket ederek müvekkillerinin murisine ait hisseyi başkasına satarak bir başkasına devrettiklerini, bunun üzerine kooperatif ortaklığının tespiti için dava açtıklarını ve Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi' nin 2005/102 esas, 2007/151 karar sayılı ilamı ile müvekkillerinin ortaklığının tespitine karar verildiğini, kararın kesinleşmesi üzerine dairenin fiilen teslimi için kooperatife başvurduklarında davalı kooperatifçe 32.850,00 TL'nin ödenmesi için 28.03.2008 tarihli ihtarın çekildiğini, bu ihtara cevaben borçlarının olmadığına, borcun dökümünün yapılarak gönderilmesine dair 18.04.2008 tarihli ihtarı gönderdiklerini, davalı kooperatifçe 29.04.2008 tarihli ikinci ihtar çekildiğini, bunun üzerine dava açtıklarını, verilen ihtiyati tedbir kararına rağmen davacıların ihraç edildiğini, müvekkillerinin, davalı kooperatife borcunun bulunmadığını ileri sürerek, asıl davada 32.850,00 TL borçlu olmadıklarının tespitine, B blok 14 numaralı dairenin müvekkilleri adına tesciline, davacılara ait hisse ile bu hisseye tekabül eden taşınmaza tedbir konulmasına, birleşen davada ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, her iki davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen ek bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kooperatif üyelerinden C..... A......'in kooperatiften iş karşılığında 28.07.2000 tarihli genel kurul kararı doğrultusunda almış olduğu dairelerden dava konusu olan B blok, Güney cephe 5. kat, 14 nolu daireyi davacıların murisine devrettiği, kooperatifin 10.01.2001 tarih 445 sayılı yönetim kurulu kararı ile davacılar murisinin üyeliğine karar verildiği, davacıların murisinin de bu şekilde peşin ödemeli ortak olduğu, üyelik için aidat ödememeleri gerektiği, bu nedenle kooperatife borçlu olmadıkları gerekçesiyle, davacıların borçlu olmadıklarının tespitine, Antalya ili, Varsak, 920 ada, 4 parsel, B blok, giriş, B/18 numaralı bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi' ne göre hesaplanan 3.685,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacıların ihraçlarına ilişkin yönetim kurulu kararının iptaline karar verilmiştir. Kararı, asıl ve birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir. 1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve birleşen davanın konusu ihraç kararının iptaline yönelik diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2) Asıl dava, davacıların peşin ödemeli ortak olduğu iddiası ile davacıların kooperatife borçlu olmadığının tespiti ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadırlar. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkca ya da zımnen benimsemesi icap etmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsemedikçe 1163 sayılı Yasa'nın 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz. Öte yandan, parasal yükümlülükler yerine getirilmeden tapu iptal ve tescil isteminde de bulunulamaz. Dava dosyasında, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa kabul konusunda genel kurul tarafından yönetim kuruluna açık yetki verildiğine dair genel kurul kararına veya bu uygulamanın benimsendiğine ilişkin bilgi ve belgeye rastlanmamıştır. Davacılar murisinin gerek üyeliğe kabulü kararında, murislerinin üyeliği devraldığı C..... A...... için, kooperatifimize "iş karşılığı yapmış olduğu dairelerden" ibaresi, gerekse 28.07.2000 tarihli genel kurulda C..... A...... için "üyeliğe girerken peşin para vererek giren" ibaresi, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa kabul konusunda genel kurul tarafından açık yetki verildiği veya peşin üyeliğin benimsendiği sonucuna varılmasına yeterli kanıt oluşturmamaktadır. Bu durumda, mahkemece, kooperatifin defter ve kayıtları ve tüm genel kurul kararları üzerinde bilirkişiye inceleme yaptırılarak, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa kabul konusunda genel kurulca bir karar verilip verilmediği ya da bu hususun genel kurulca benimsenip benimsenmediği saptanıp, buna göre peşin ortaklık mevcut ise davacıların genel idare ve alt yapı giderlerinden borcu bulunup bulunmadığı, peşin ortaklık mevcut değil ise inşaat finansman giderleri dahil tüm aidat borcu tesbit edilerek, uygun sonuç çerçevesinde hüküm kurulması gerekirken, bu hususlar üzerinde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin birleşen davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının kabulü ile asıl davada verilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 19.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.