Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3934 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 962 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi1-Basit yargılama usulünde tarafların tüm delilleri toplanıp, incelendikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HMK'nın 312/2. maddesi uyarınca kararı, gerekçesi ile birlikte yazması ve hükme ilişkin tüm hususları gerekçesi ile birlikte tefhim etmesi asıldır. Ne var ki, uygulamada aynı hükme dayanılarak zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucu (çoğu kez anılan madde hükmüne uygun olarak hazırlanmadan) tutanağa geçirilip, tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır. YHGK'nın 03.12.2014 tarih ve 2013/22-1441 E., 2014/1000 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere;01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir). Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. İİK'nın 363. maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının "hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal" olarak anlaşılması zorunludur. Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veya gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanması mümkün olduğundan, gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir.Yargılama sonunda şikayetin reddine şeklinde verilen kısa karar, taraf vekillerinin yüzüne karşı 30.09.2014 tarihinde tefhim edilmiş ve gerekçeli karar daha sonra yazılmış ise de şikayetçi vekiline tebliğ edilip edilmediği anlaşılmamıştır. Tefhim edilen kısa kararda hükmün yasal unsurları tümüyle yer almamaktadır. İİK'nın 363. maddesi uyarınca tefhimden itibaren temyiz süresinin başlaması hükmün HMK'nın 321/2. maddesi uyarınca yazılıp, tefhimine bağlıdır. Gerekçeli karar, şikayetçi vekiline tebliğ edilmiş ise, tebliğ parçasının dosya içerisine konulması, temin edilmez ise mahkeme kayıtları üzerinde araştırma yapılarak veya posta adresi ile yazışma yapılarak tebliğ tarihinin belirlenmesi, henüz tebliğ yapılmamışsa Tebligat Kanunu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi, hükmü temyiz etmesi halinde, temyiz dilekçesinin dosya içerisine konulması, 2- Sıra cetvelinin düzenlendiği .... İcra Müdürlüğü'nün 2013/4107 Esas sayılı dosyası örneğinde, sıra cetvelinin şikayetçi vekiline tebliğine ilişkin tebliğ belgesine rastlanmamıştır.İcra müdürlüğünden sıra cetvelinin şikayetçi vekiline tebliğe çıkarılıp çıkarılmadığı sorularak, tebliğe çıkarılmış ise tebligat evrakının icra dosyası için konması, temin edilemezse icra müdürlüğü ve PTT kayıtları araştırılarak tebliğ tarihinin, çıkmamış ise bu hususun tutanakla tespitinin istenmesi,İçin dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.