MAHKEMESİ :....Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Şikayetçi vekili, şikayet dışı borçluya ait taşınmaz üzerinde müvekkili lehine, 29.11.2012 tarihinde 180.000,00 TL'lik birinci dereceden limit ipoteği tesis edildiğini, bu ipoteğin borçlunun müvekkili bankaya doğmuş ve doğacak konut finansmanı, tüketici kredileri ve her türlü krediler nedeniyle tesis edildiğini, şikayet dışı borçlunun borcunu ödememesi üzerine .... sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, takip sonucunda söz konusu taşınmazın ihale bedelinin paylaşımı için sıra cetveli düzenlendiğini, müvekkili bankanın 14.04.2015 tarihli yazısı ile borçlunun ipotek kapsamında güncel alacak tutarının 110.682,92 TL olduğunu icra müdürlüğüne bildirdiğini, buna rağmen icra müdürlüğünce sıra cetveli düzenlenirken bu miktarın esas alınmadığını, sadece ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip konusu olan alacakların nazara alındığını, müvekkilinin takip dışı ancak ipotek limiti dahilindeki bakiye 17.283,43 TL'lik alacağının da nazara alınarak müvekkiline ödenmesi, arta kalan para olması halinde bu meblağın şikayet olunana ödenmesi gerektiğini, ancak bu miktarın icra müdürlüğünce, bu alacaklar için müvekkili banka tarafından icra takibi yapılmadığı ve ipotek takibinde bu alacaklara yer verilmediği gerekçesiyle sıra cetvelinde hiç nazara alınmadığını, sıra cetvelinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir. Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre; uyuşmazlığın İİK'nın 142. maddesi uyarınca, sıra cetveline itiraz niteliğinde olduğu, sıra cetveline karşı dava yoluyla genel mahkemede; şikayet yoluyla icra mahkemesinde itiraz yoluna başvurulabileceği, İİK'nın142/3. maddesi uyarınca sıra cetveline yapılan itiraz, alacağın esas veya miktarına ilişkin ise genel mahkemede, yalnız sıraya dair ise şikayet yolu ile icra mahkemesinde ileri sürülebileceği, sıra cetveline itiraz sıra ile birlikte alacağın esas veya miktarına da yönelikse bu durumda İİK'nın 142/1. maddesi uyarınca, sıra cetveline karşı genel mahkemelerde dava açılması gerektiği, şikayetçi vekilinin, sıra cetvelinde ikinci sırada yer alan ve kendisine 14.703,11 TL pay ayrılan şikayet olunana ödenmesine karar verilen bu miktarın kendi müvekkiline ödenmesi gerektiği müvekkili bankanın alacak miktarının sıra cetvelinde hesaplanan miktardan daha fazla olduğunu belirterek sıra cetveline itiraz ettiği, Yargıtay içtihatlarına göre, bir alacağın sıra cetvelinden çıkarılması isteminin sıraya ilişkin olmayıp, alacağın esasına ilişkin olduğu ve şikayetçinin kendi alacak miktarına itiraz ettiği, bu nedenle genel mahkemede dava açılması gerektiği ve Manisa Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. .../...S.2Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.1- Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına ya da bununla birlikte sıraya yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK’nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK’nın m. 142/son) ileri sürülmelidir. Haciz yoluyla takiplerde sıra cetveli alacağın İİK'nın 138. maddesi uyarınca satış tarihindeki ulaştığı miktar dikkate alınarak düzenlenir. Diğer bir anlatımla, haciz konulan bir malın satış tutarı, haciz tarihindeki alacak ile satış tarihine kadar hesaplanacak fer'ileriyle takip masraflarını tazmin eder. Alacaklılara pay ayrılırken bedeli paylaşıma konu malın satıldığı tarihteki anapara, fer'iler ve takip masrafından oluşan toplam alacak miktarı, satış tarihi itibariyle bilirkişiye hesaplatılmalı, şikayetçinin satış tarihi itibariyle kesin alacak miktarı belirlenerek, sonucuna göre bu alacak miktarını paylaştırmada gözeten bir sıra cetveli düzenlenmesini teminen şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekir. Satış tarihinden sonra alacakta meydana gelen artışlar, rehnin ya da haciz konulan malın bedelinden karşılanamaz. Şikayetçi vekilinin, bedeli paylaşıma konu taşınmazın üzerindeki ipoteğin kapsamına şikayetçinin kredi riskinden kaynaklanan diğer alacaklarının da dahil olduğu, bu nedenle satış bedelinin tamamının müvekkili bankaya ödenmesi gerektiği iddiasına dayalı olarak sıra cetvelinin iptaline yönelik istemi, alacağın anılan madde hükmü uyarınca hesaplanmasına ve kapsamına, diğer anlatımla takip hukuku kurallarının yanlış uygulamasına yönelik olup; şikayetçi vekilinin müvekkili bankanın veya şikayet olunanın alacağının hiç ya da gösterilen miktarda bulunmadığına yönelik olmadığından itiraz, alacağın doğumuna ve esasına yönelik değildir.Bu durumda mahkemece, görevli olduğunun kabulü ile, uyuşmazlığın esasının incelenmesi, şikayetçinin satış tarihi itibariyle alacağı bilirkişiye hesaplattırılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. 2-Bozma nedenine göre, şikayetçi vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. 3-Kabule göre; HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Mahkemece, karar tarihinde yürürlükte olan HMK'nın 114/1-c maddesi hükmü uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, şikayetin anılan 115/2. madde hükmü uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yürürlükte bulunmayan 1086 sayılı HUMK'nın dava şartı öngörmeyen göreve ilişkin 7 ve 27. madde hükümlerine uygun olarak gerekçede, "bu itirazı inceleme yetkisi ve görevi ....Hukuk Mahkemelerine ait olduğundan mahkememizin görevsizliğine'' ve hüküm fıkrasında "mahkememizin görevsizliğine" ifadesine yer verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayetçi yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.