Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3915 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7776 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki alacak ve tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl, birleşen ve karşı davaların reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davalarda davacı ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davalarda davacı ... vekili Av. ... ile asıl ve birleşen davada davalı vekili Av. ...'nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 05.09.2007 tarihinde, müvekkilinin üretimini yaptığı silahların tanıtımı ve pazarlanmasına ilişkin sözleşme bulunduğunu, sözleşmeyle; davalı ...'a yeteri kadar demo silahın teslim edileceği, 25.000,00 TL avans ödeneceği, bu avans ödemesinin davalı hak edişlerinden aylık 3.000,00 TL şeklinde kesileceği, her silah satışı nedeniyle 130,00 TL ödeneceği, 2008 yılından itibaren aylık 50 silahın üzerinde satılan silah nedeniyle komisyon ödeneceğinin ve sözleşmenin haksız feshi halinde 250 tabanca üzerinden aylık 32.500,00 TL cezai şart ödenmesinin kararlaştırıldığını, davalının dava dışı .... isimli firma ile aynı mahiyette sözleşme imzaladığını, 50 tabanca barajını aşamayacağını anlayan davalının 12.02.2008 tarihinde demo silahları müvekkiline teslim etmesi sonrasında sözleşmeyi haklı nedenle feshettiklerini ileri sürerek, 167.500,00 TL cezai şart ve 22.451,00 TL bakiye avans karşılığı şimdilik 7.000,00 TL'nin temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir.Birleşen davada davacı ... vekili, müvekkil ile davalı arasındaki sözleşme uyarınca, davalının ... ...'ye satış standı yapmadığını, ... ve ... ... satış stantlarına internet bağlantılı bilgisayar kurmadığını, avans alacaklarının zamanında ödenmediğini, hak ediş ve cezai şart alacaklarının doğduğunu ileri sürerek, 32.698,00 TL hak ediş alacağı ile 171.166,64 TL cezai şart alacağına karşılık şimdilik 7.500,00 TL'nin temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı .... vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmenin yasalar çerçevesinde yapılmadığı, silah satış işleminin sadece ... tarafından yapılabileceği, asıl davada davacı ....'nin 20.846,40 TL avans bakiyesi alacağının bulunduğu, ....'nin üretim hakkına sahip olduğu ve ürettiği silahları ...'na teslim etmek zorunda olduğu, davalı ...'ın demo silahları ....'ye teslim etmesiyle sözleşmenin fiilen feshedildiği, cezai şart olarak aylık 250 tabanca satılmasının baz alındığı, bu kadar silahın satılamayacağının üretici firmaca bilinmesi gerektiği, fahiş bir şekilde kararlaştırılan cezai şartın talep edilemeyeceği gerekçesiyle, asıl davada; cezai şart isteminin reddine, 6.000,00 TL'nin temerrüt faiziyle tahsiline, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.Kararı, asıl ve birleşen davada davacı ... vekili temyiz etmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2)Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “sözleşmenin süresi ve cezai konular” başlıklı 5.4. maddesi, “sözleşmeyi ihlâl eden ve/veya tek taraflı olarak fesih eden taraf diğer tarafa, işbu sözleşmenin ihlâl ve/veya fesih tarihinden itibaren, sözleşmenin normal bitim tarihine karar olan süre için aylık 250 tabanca üzerinden 4. madde 4. bendinde belirtilen hak ediş tutarı (130,00 TL) tazminat olarak ödemekle yükümlüdür.” hükmünü içermektedir. Sözleşmenin bu maddesinden anlaşılması gereken, sözleşmeyi ihlal eden yahut tek yanlı olarak fesheden diğer tarafa aylık 32.500,00 TL ödeyecektir. Asıl ve birleşen davalara konu edilen kalemlerden birisi de bu konuya ilişkin istem olup, mahkemece bu hususa ilişkin olarak, aylık 250 tabanca bedeli üzerinden ödeme yapılması olarak nazara alıp, bu miktarda tabanca satılamayacağı, üretici firmanın sözleşmeyi haksız feshettiğinin kanıtlanmadığı gerekçesine yer verdikten sonra, asıl ve birleşen davada davacı ...'ın demo tabancaları iade etmesiyle sözleşmenin fiilen fesih olunduğu ve cezai şart bedelinin fahiş olması nedeniyle de üretici firma tarafından istenemeyeceği gerekçesine yer verilmiştir. Oysa, taraflar tacir olup, sözleşme serbestliği kapsamında cezai şart veyahut tazminat kararlaştırabilecekleri gibi, cezai şarta ilişkin bedel ise 250 tabanca bedeli üzerinden değil 250 tabancanın komisyon bedeli üzerinden kararlaştırılmıştır. Bu durumda, mahkemece yapılması gereken iş, soyut gerekçelerden uzak durarak, yukarıda anılan sözleşme hükümleri çerçevesinde, dosya kapsamına göre sözleşmenin feshinde hangi tarafın haksız olduğunu, dayanakları da gösterilmek suretiyle saptamak, bu hususu gerekçe bölümünde ayrıntılı bir şekilde tartışmak, kazanılmış hakları da nazara alarak cezai şarta ilişkin taraf istemleri hakkında bir karar vermekten ibarettir.Açıklanan bu gerekçelerle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl ve birleşen davada davacı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davalıdan alınarak asıl ve birleşen davada davacı Hicra Arıcan'a verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.