Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3879 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4941 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekili ile süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, taraflar arasında muhtelif tarihlerde hizmet alım sözleşmeleri imzalandığını, davalının, müvekkil şirketin alt yüklenicisi olup, işine son verdiği personeline, müvekkilinin tazminat ödediğini ileri sürerek, davalının personeline ödenen kıdem, ihbar tazminatı ve izin ücertlerinin tahsilini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamından, davanın, davacı tarafından ödenen işçi alacaklarının davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, işin ticari yönünün bulunmadığı, davaya bakmakta asliye hukuk mahkemesinin görevli bulunduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.1) Davacı vekili, kararı katılma yolu ile temyiz etmiş ise de, davalı tarafın temyiz dilekçesi 17.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği halde, 10 günlük yasal süresinden sonra 28.12.2015 tarihinde temyiz dilekçesi verdiği, harcını da yatırmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi gerekmiştir.2) Dava, taraflar arasında imzalanan üretim sonu hizmetlerinin yapılabilmesi için gerekli personelin çalıştırılması, forkliftlerin ve kamyon temini hizmetinin alımına yönelik sözleşmeler gereğince davalının çalıştırdığı işçilere ödenen işçi alacaklarının rücuen tahsilinden kaynaklanmaktadır.Taraflar tacir olup, uyuşmazlık, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardandır. Bu durumda, 6335 sayılı TTK'nun 4/1 madde hükmü gereğince ticaret mahkemeleri görevli olduğundan, mahkemece işin esasına girilerek, sonucuna uygun bir hüküm tesisi gerekirken, hatalı yorumla yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.