Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3876 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5206 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında yemek hizmeti alım sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmenin ifası sırasında davalılar tarafından çalıştırılan işçi ...'ın alacağını alamadığından bahisle müvekkili ve davalılar aleyhine açtığı alacak davasını kazandığını ve müvekkilinin dava sonrası işçi tarafından başlatılan icra dosyasına toplam 2.631,83 TL ödeme yaptığını, taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca ödenmesi gereken tazminatlar vesair haklarda tüm sorumluluğun yüklenici firmaya ait olduğunu ileri sürerek, 2.631,83 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı .... İflas İdare Memurluğu davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı müflis ... iflas idare memurluğu aleyhine açılan dava yönünden, davacının iflas idaresine başvurusu üzerine dava konusu alacağın iflas idaresince 1. sıraya kayıt ve kabulüne karar verildiği, bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın son bulduğu ve davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... hakkında açılan dava yönünden ise, hukuki niteliği 6098 sayılı TBK'nın 620. maddesinde düzenlenen adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığı gerekçesiyle, HMK'nın 114/1-d ve 115/2. maddeleri gereğince davalının taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle usülden reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2) Dava, davacı ile davalılar ... ile ...'ten oluşan adi ortaklık arasında düzenlenen sözleşme uyarınca davalı ortaklığın çalıştırdığı dava dışı işçinin bir kısım alacaklarının ödenmemesi üzerine, işçi tarafından açılan dava sonucunda verilen hüküm gereğince davacı Bakanlık tarafından yapılan ödemenin davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, iflasına karar verilen adi şirket ortaklarından ...'nin iflas masasınca, davacı alacağının masaya kayıt ve kabulüne karar verildiği tespit edilerek anılan davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığı yönündeki hüküm tesisinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki, adi şirketin diğer ortağı olan davalı, şahıs firması olup kendi içerisinde hatalı şekilde adi ortaklık olarak nitelendirilip tüzel kişiliği bulunmadığından bahisle hakkında açılan davanın reddi doğru değildir. Gerçekten de adi şirket ortakları birlikte veya bir temsilci aracılığı ile bir üçüncü kişiye karşı ortaklık ilişkileri çerçevesinde üstlendikleri borçlardan aksi kararlaştırılmamış ise müteselsilen sorumlu olurlar ( TBK'nın 638. maddesi, BK'nın 534. maddesi). Somut olayda aksine bir düzenleme olduğu ileri sürülüp kanıtlanamadığına göre, ... hakkında tahsilde tekerrür oluşturmamak şartı ile aleyhine tahsil kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bendde açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bendde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.