MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi, tapi iptali ve tescil davaları sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 26.06.2015 gün ve 2014/3296 Esas, 2015/4957 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl ve birleşen davada davacılar ... ve ... tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Asıl ve birleşen 2001/801 E. sayılı davalarda davacılar vekili, davalı yüklenici ile davacılar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak süresinde inşaatı teslim etmediği gibi, kaçak olarak ve deprem yönetmeliğine aykırı yaptığını ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili feshi ile davalıların müdahalesinin önlenmesini talep ve dava etmiş; birleşen 2001/805 E sayılı davada ise davacılar vekili, davacı yüklenicinin inşaatı yaptığını ve diğer davacılara satış vaadi sözleşmeleri ile bağımsız bölüm sattığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini talep ve dava etmiştir.Mahkemenin, 20.03.2007 tarih ve 2001/524 E., 2007/94 K. sayılı ilamı ile Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'nin sözleşmeye aykırılık haklı nedeni ile geçmişe etkili olarak sonuç doğurmak üzere feshine, asıl ve birleşen 2001/801 E. sayılı davada davalı ...'ın dava konusu taşınmaza yapmış olduğu müdahalenin önlenmesine, ... Ltd. Şti. ile ...'ün dava konusu inşaata yapmış oldukları müdahalelerinin önlenmesine, davacıların ecrimisil tazminatına ilişkin istemlerinin reddine, birleşen ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/805 E. sayılı dosyasında davacıların açmış olduğu ferağa icbar davasının sübut bulmaması nedeni ile reddine dair verilen karar yüklenici, birleşen 2001/805 E. sayılı davanın davacıları, 2001/801 E. sayılı davanın davalısı şirket ve müdahale talep eden ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 29.01.2009 tarih ve 2008/6195 E., 2009/397 K. sayılı ilamı ile arsa sahiplerinin inşaatın sağlam yapılmadığı, depreme dayanıklı olmadığı iddiaları ile imar durumuna ve projesine uygun olup olmadığı konularında uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılarak Yargıtay denetimine elverişli rapor alınması, bu yönlerden yapılan binada bir sakınca yoksa arsa sahiplerinin fesih isteminin reddedilmesi, binanın imar durumuna ve projesine uygun olmaması veya sağlam yapılmaması nedeniyle yıkılması gerektiği sonucuna varıldığı takdirde bu yönde tüm sözleşmelerin geriye etkili olarak feshine karar verilmesi, alınacak rapora göre bu yönde sözleşmenin feshine gerek görülmediği takdirde kat irtifakının kurulmasının ve sözleşme hükümlerine göre paylaşımın yapılmasının sağlanması, bunların sonuçlarına göre tüm dosyalardaki isteklerin değerlendirilmesi gerekçeleriyle, bozulmuştur. Mahkemenin bozma ilamına uyularak verilen 17.12.2013 tarih ve 2010/200 E., 2013/581 K. sayılı ilamı ile inşaatın ruhsat tarihi itibariyle 1975 deprem yönetmeliğine uygun yapıldığı, binanın depreme dayanıklı olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen 2001/801 E. sayılı davanın reddine, 2001/805 E. sayılı dava dosyasının asıl davada verilen kararın sonucunun bu davayı doğrudan etkileyeceği gerekçesiyle, 2001/805 E. sayılı dosyanın tefrikine dair kararı davalı yüklenici ... vekili, davacı ... vekili, davacılar ..., ..., ..., ..., ... vekili ile davacı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 26.06.2015 tarih ve 2014/3296 E., 2015/4957 K., sayılı ilamı ile Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 29.01.2009 gün ve 2008/6195 E., 2009/397 K. sayılı bozma ilamında ifade edildiği üzere, TMK'nın 692. maddesi uyarınca fesih davasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine taraf tüm arsa sahiplerinin davada taraf olarak yer almalarının zorunlu olduğu, açılan birleşen davalar ve bu kapsamda 2001/805 E. sayılı dava dolayısıyla bunun sağlandığı nazara alındığında, anılan davanın mevcut dosyalardan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmek suretiyle yürütülmesine karar verilmesinin doğru olmadığı, kaldı ki açılan fesih davası ile, yüklenici ve üçüncü kişilerin açtığı tapu iptal ve tescil davasının birlikte görülerek uyuşmazlığın tasfiye edilip sonlandırılması gerektiği, bu durumda, tefrik kararının kaldırılarak tüm uyuşmazlıkların birlikte görülerek bir hükme bağlanması gerekçesi ile bozulmuştur.Bu kez, asıl ve birleşen davada davacı ... ve ... karar düzeltme isteminde bulunmuştur.Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacılar ... ve ...'nın karar düzeltme isteminin REDDİNE, 73,20'şer TL harç ve takdiren 275,00'şer TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 13.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.