Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3816 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5847 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiVek. Av. ...Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili ....'ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, müvekkili yüklenici şirketin, taraflar arasında imzalanan 25.05.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde kararlaştırılan süreden önce, davalı arsa sahibine dairelerini teslim etmesine rağmen, davalının, müvekkiline düşen 8 adet dairenin tapusunu, iskan ruhsatının alındığı 31.12.2012 tarihinden beri devretmediğini, müvekkilinin, bu tarihten itibaren kira kaybına uğradığını, muhtemel kârından yoksun kaldığını ve ayrıca kendi müşterilerine tapu devri yapamadığından ticari itibarının da zedelendiğini ileri sürerek, 8 adet taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, kira kaybı ve diğer tazminat alacakları için 36.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, binada eksik ve ayıplı imalatlar bulunduğunu, davacı yüklenicinin bodrum katta bulunan kapıcı dairelerin alanlarını küçülterek fazladan iki daire daha kazandığını, sözleşme uyarınca bu dairelerde müvekkilinin de hak sahibi olduğunu, tüm eksik işlerin tamamlanması halinde tapuların devredileceğinin davacıya noter ihtarnamesi ile bildirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı yüklenicinin tapu iptal ve tescil isteminde haklı olduğu, davalı arsa sahibinin, dava konusu daireleri zamanında vermemesi nedeniyle, davacı yüklenicinin kira bedeli alacağı oluştuğu, ayrıca, davalı arsa sahibine düşen dairelerdeki eksik ve ayıplı işlerin giderilmesi bedelinin davacı yükleniciye depo ettirildiği gerekçesiyle, dava konusu 8 adet bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, 6.266,70 TL kira bedeli alacağının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı tarafça depo edilen 63.480,80 TL nesafet bedelinin karar kesinleştiğinden davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir. 1-29.08.2014 havale tarihli kök bilirkişi raporunda, davalı arsa sahibinin, davacı yüklenici tarafından tapu ferağı için kendisine gönderilen 05.07.2013 tarih ve 10872 yevmiye nolu ihtarnamede belirtilen sürenin sona erdiği 20.07.2013 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü belirtilerek, bu tarihi ile dava tarihi olan 06.09.2013 tarihi arası için kira bedeli hesaplanmıştır. 23.09.2014 tarihli duruşmada, anılan bilirkişi raporuna karşı bir diyeceği olmadığını beyan eden davalı tarafın, tapu ferağı yönünden, dava tarihinden önce, 20.07.2013 tarihinde temerrüde düştüğünü benimsediği, bu durumda, davacı yüklenicinin dava tarihi itibariyle tapu iptal ve tescil isteminde haklı olduğu anlaşılmıştır..../...S.2Bu açıklamalara, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, kira bedeli ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dava dilekçesinde, 1.036.000,00 TL tutarındaki dava değerinin 1.000.000,00 TL'sinin tapu iptali ve tescil istemine, 36.000,00 TL'sinin ise kira tazminatı alacağı ile manevi tazminat istemi de dahil olmak üzere diğer tazminat istemlerine ilişkin olduğu açıklanmıştır. Mahkemece, tapu iptal ve tescil istemi ile kira tazminat isteminin kabulüne, diğer tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hükmün, davalı yararına vekalet ücreti takdir edilen 9. bendinde, davalıya ödenmesine hükmedilen 63.480,80 TL nesafet bedeli ile kira bedeli (6.266,70 TL) dışında reddedilen 29.733,30 TL tutarındaki diğer tazminat istemleri olmak üzere toplam 93.214,10 TL üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, 9.857,12 TL vekalet ücreti hesaplanmıştır. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesinin 10. maddesinde, manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından vekalet ücretinin ayrı bir kalem olarak hükmedileceği belirtilmiştir.Bu durumda, mahkemece, davacı vekilinden, kira bedeli dışındaki diğer tazminat istemlerinin ne kadarının manevi tazminata ve ne kadarının diğer tazminatlara ilişkin olduğu hususunda açıklama alınarak, maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden ayrı ayrı vekalet ücreti hesaplanarak hüküm altına alınması ve harcı yatırılarak usulünce açılmış bir dava ile talep konusu yapılmayan 63.480,80 TL nesafet bedeli alacağı üzerinden davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi gerekirken, bu hususların gözardı edilmesi doğru olmamış, hükmün, davalı yararına takdir edilen vekalet ücreti yönünden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.