Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3801 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3718 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi1-Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı'nın 30.12.2013 tarih 9919 sayılı, Yargıtay 1. Başkanlığı'nın 14.01.2014 gün, 80803665/2013/51/674 sayılı yazıları ile temyiz incelemesi için dosyaların fiziki olarak gönderilmeyeceği, dosyadaki tüm belgelerin yerel mahkemece taranarak sisteme aktarılacağı ve bu şekilde dosyanın elektronik ortamda Yargıtay'a gönderileceği, temyiz incelemesinin de elektronik ortamda yapılması gerektiği bildirilmiştir.Elektronik ortamda Dairemize gönderilen temyize konu edilen yukarıda esas nosu yazılı dava dosyasının UYAP ortamında yapılan temyiz incelemesinde dosya içerisinde yer alan tüm bilgi ve belgelerin taranarak sisteme aktarılmadığı ayrıca yargılamaya esas icra dosyalarındaki bir kısım evrakın okunamadığı anlaşılmaktadır.Sağlıklı bir temyiz incelemesi yapılabilmesi, dosyada bulunan tüm belgelerin mahkemece UYAP'ta taranarak, UYAP ekranına aktarılması ve davanın taraflarına ait icra dosyalarının gönderilmesi suretiyle mümkündür.Bu durumda mahkemece, hem dava dosyasının ve hem de tarafların sıra cetveline girmiş bulunan takip dosyaları ile ayrı bir dosya düzenlenmişse sıra cetvelinin düzenlendiği takip dosyasının asıllarının gönderilmesi,2-Basit yargılama usulünde tarafların tüm delilleri toplanıp, incelendikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HMK'nın 312/2. maddesi uyarınca kararı, gerekçesi ile birlikte yazması ve hükme ilişkin tüm hususları gerekçesi ile birlikte tefhim etmesi asıldır. Ne var ki, uygulamada aynı hükme dayanılarak zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucu (çoğu kez anılan madde hükmüne uygun olarak hazırlanmadan) tutanağa geçirilip, tefhim edilmekle, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır. YHGK'nın 03.12.2014 tarih ve 2013/221441 E., 2014/1000 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere;01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321. Maddesinin 2. Fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir). Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2. maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. İİK'nın 363. maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının "hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal" olarak anlaşılması zorunludur. Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veya gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanması mümkün olduğundan, gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir.Somut olayda, mahkemece yargılama sonunda şikayetin kabulüne şeklinde verilen kısa karar, şikayet olunan ... vekilinin yüzüne karşı 09.01.2014 tarihinde tefhim edilmiş ve gerekçeli karar daha sonra yazılmış ise de, şikayet olunan ... vekiline tebliğ edilip edilmediği anlaşılamamıştır. Tefhim edilen kısa kararda hükmün yasal unsurları yer alsa da gerekçe tefhim edilmemiştir. İİK'nın 363. maddesi uyarınca tefhimden itibaren temyiz süresinin başlaması hükmün HMK'nın 321/2. maddesi uyarınca yazılıp, gerekçesi ile birlikte tefhimine bağlıdır. Gerekçeli kararın şikayet olunan ... vekiline tebliğine ilişkin tebligat parçasına dosya içerisinde rastlanmadığından mahkemece, gerekçeli karar şikayet olunan ... vekiline tebliğ edilmiş ise, tebliğ parçasının dosya içerisine konulması, temin edilemezse tebliğ tarihinin saptanması için mahkeme kayıtları ve posta idaresi kayıtları üzerinde gerekli incelemenin yapılarak tebliğ tarihinin bildirilmesi, şayet henüz tebliğ yapılmamış ise, gerekçeli kararın şikayet olunan ... vekiline tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi, şikayet olunan ... vekili tarafından temyiz dilekçesi sunulması halinde bu dilekçenin şikayetçiye tebliği ile temyize cevap süresi beklenildikten sonra Dairemize gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.