Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3787 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6934 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 01.09.2006 tarihinde ortaklık sözleşmesi akdedildiğini, Eylül 2007 ve Eylül 2008 ile Eylül 2008 ve Eylül 2009 dönemi için sözleşmeden kaynaklı premium üyelik bedellerinin davalı şirket tarafından ödenmediğini, davalı şirkete karşı .... İcra Müdürlüğünün 2009/15957 e sayılı dosya ile takibe geçildiğini ve borca karşı itiraz edildiğinden takibin durduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin her türlü alacak ve faiz talep etme hakları saklı kalmak kaydıyla 2.790,00 Euro'nun davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, itirazın iptaline ilişkin .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1587 esasına kayıtlı davanın halen derdest olduğunu, kararın henüz kesinleşmediğini, davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1587 esas sayılı dosyası ile görülmekte olan davada, davanın ve takibin dayanağının taraflar arasında imzalanan 01.09.2006 tarihli ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan Eylül 2007-Eylül 2008-Eylül 2009 dönemi premium üyelik bedelleri olan 2.790,00 Euro alacak talebine ilişkin olup, eldeki dava dosyasında talep edilen alacak ile aynı olduğu, davanın taraflarının, konusunun ve dava sebebinin aynı olduğu, .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1587 esas sayılı dava dosyasında davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, dosyanın temyiz aşamasında halen derdest bulunduğu gerekçesiyle derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı temyiz etmiştir.1-Davacı alacaklının hizmet bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali yönündeki 23.03.2010 tarihinde açılan .... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/1587 esas sırasına kayıtlı davanın bilahare 17.11.2011 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verilmiş, ancak karar henüz kesinleşmeden bu defa 05.03.2012 tarihli eldeki dava açılarak icra takibine konu hizmet bedelinin tahsili talep edilmiş, ancak, Mahkemece, 04.07.2012 tarihli kararla davanın derdestlik sebebiyle reddine karar verilmiştir. Bu arada, davanın açılmamış sayılmasına dair .... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/1587 esas ve 2011/3155 karar sayılı kararının 30.11.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu durumda mevcut davanın açıldığı tarih itibariyle, itirazın iptali talebi konusunda açılmış ancak ''açılmamış sayılmasına'' karar verilen bir dava dosyası bulunduğu nazara alınarak, özellikle 1982 tarihli T.C. Anayasası'nın 141. ve Hukuk Muhakemleri Kanunu'nun 30. maddeleri uyarınca anılan davada verilen ''davanın açılmamış sayılmasına'' ilişkin kararın kesinleşmesi beklenerek eldeki dava açısından sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği halde, ortada henüz kesinleşmese de bir ''davanın açılmamış sayılmasına kararı'' bulunduğu gözardı edilerek derdestlik nedeniyle davanın reddine dair yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Şu halde, mahkemece, eldeki davanın derdestlik sebebiyle reddine dair verilen karardan sonra .... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/1587 esas ve 2011/3155 karar sayılı davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararının kesinleştiği nazara alınarak işin esasına girilip bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.2-Kabule göre de, mahkemece, aynı davanın daha önce açılmış ve halen görülmekte olmamasının dava şartı olduğu hükmün gerekçesinde belirtilmesine göre, buna uygun olarak derdestliğe ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK'nın 114/1-ı ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 15.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.