Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3754 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6213 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiASIL DAVADA DAVACI-BİR. DAVADAASIL DAVADA DAVALI-BİRLEŞEN DAVADA Vek. Av. ...Taraflar arasındaki itirazın iptali, alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Asıl davada, davacı vekili, taraflar arasında ....Sözleşmesi'nin akdedildiğini, davalıya fuarda stand yeri tahsis edildiğini ve davalının fuar katılım bedeli olarak 17.629,00 TL ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşme bedeline mahsuben 21/07/2011 tarihinde 5.000,00 TL'lik kısmi ödeme yapılıp, bakiye; 12.629,00 TL'yi ödemediğini, bu alacağın tahsili için yapılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Asıl davada davalı vekili, fuarın 120.000 m2'lik alanda 1000'den fazla firmanın katılımıyla gerçekleşeceği ve 50.000 profesyonel ziyaretçinin katılacağının belirtilmesi üzerine müvekkilinin sözleşmeyi imzaladığı ve 21/07/2011 tarihinde 5.000,00 TL'lik ödeme yaptığını, ancak davacının sözleşmeye göre yüklendiği edimleri yerine getirmeyeceğini bildirdiğini, davacı tarafça firmanın katılacağı, 6-7 hall'de organizasoyunun gerçekleştirileceğinin belirtildiğini, bu durum karşısında müvekkilinin sözleşmeden beklediği ve elde etmeyi düşündüğü menfaati sağlayamayacak olması nedeniyle 17/08/2011 tarihli ihtarla sözleşmeyi feshettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Birleşen, davada davacı vekili, taraflar arasındaki sözleşme gereğince, davalının sözleşmedeki edimleri yerine getiremeyecek olduğunu belirtmesi üzerine, müvekkilince sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini belirterek, davalıya katılım bedeli olarak ödenen 5.000,00 TL'nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen davada davalı vekili sözleşmenin ikinci maddesinde, sözleşmenin imzalanmasından sonra katılımcının fuara katılmaktan vazgeçmesi durumunda dahi ödeme yükümlülüğünü yerine getirmek zorunda olduğunun belirtildiğini, ayrıca katılımcının ancak müvekkili şirketin yazılı teyidi ile fuardan çekilme hakkına sahip olduğunun da açıklandığını, dolayısıyla davacının dayandığı nedenin fesih nedeni olarak kabul edilemeyeceğini savunrak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının katılımcı olan davalıya fuarın 120.000 metrekarelik alanda, 1000 katılımcı ve 50000 ziyaretçi ile gerçekleşeceğini taahhüt ettiği, davalının da bu sebeple fuar organizasyonunda katılımcı olarak yer aldığı ancak, davacının 02/08/2011 tarihinde davalıya bir mail göndererek fuarın planlandığı gibi 120.000 mektrekarelik alanda değil .../... S.2.12.000 metrekarelik alanda olacağı ve 1000 katılımcı yerine 40-50 katılımcının geleceği, dolayısıyla fuarın umulandan daha küçük olacağını bildirdiği, buna göre fuarın uluslararası nitelikte olmayacağının açıkça ortaya konulduğu, fuarcılık sektöründe fuarın, fuardan önceki son 6 ayda hangi büyüklüğü ulaşacağının fuar düzenleyecisi tarafından bilindiği, bu noktada davacının davalı şirketi yanılttığı dolayısıyla davalının sözleşmeden dönmekle haklı olduğu, her ne kadar sözleşmenin 2. Maddesinde, fuar katılım formunu imzalayan katılımcının, bu imzadan sonra katılmaktan vazgeçmiş olması durumunda dahi ödeme yükümlülüğünü yerine getirmek zorunda olduğu ve katılımcının fuar katılım koşullaları ile ilgili yapacağı değişiklikleri peşinen kabul ettiği bu durumun fesih sebebi olmadığı ücret ödeme yükümlüğünün devam ettiği, katılımcının ancak düzenleyici olan .... nin yazılı teyidi ile fuardan çekilme hakkına sahip olduğu belirtilmiş ise de, sözleşmedeki bu hükmün katılımcı aleyhine yorumlanmasının somut olaydaki koşullar değerlendirildiğinde MK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kurallarına aykırı olduğu gibi, sözleşmenin karma içerikli bir sözleşme olup, fuar organizasyonunu yapacak olan davacının fuardan önce gönderdiği mail ile taahhüt ettiği borcu yerine getiremeyeceğini, fuarın daha küçük boyutlu olacağını bildirmesi karşısında davalının sözleşmeyi fesihde haklı olduğu gererkçesi ile asıl davanın reddine, katılım bedeli olarak ödediği 5.000,00 TL yi isteyebileceği gerekçesi ile birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.Dava taraflar arasında imzalanan.... Sözleşmesine dayalı alacak ve itirazın iptali istemine ilişkin olup; imzalanan sözleşmeye göre asıl davada davacı hizmet veren konumunda olup 12.629,00 TL üzerinden başlattığı takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini, birleşen davada davacı hizmet alan konumunda olup fuarın taahüt edilen şekilde gerçekleşmediğini ileri sürerek ödediği 5.000 TL nin iadesini talep etmektedir. Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair karar verilmişrir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 2. maddesinde fuar katılım formunu imzalayan katılımcının, bu imzadan sonra katılmaktan vazgeçmiş olması durumunda dahi ödeme yükümlülüğünü yerine getirmek zorunda olduğu ve katılımcının fuar katılım koşullaları ile ilgili yapacağı değişiklikleri peşinen kabul ettiği, bu durumun fesih sebebi olmadığı ücret ödeme yükümlüğünün devam ettiği, katılımcının ancak düzenleyici olan .... nin yazılı teyidi ile fuardan çekilme hakkına sahip olduğu düzenlendiğine ve yine sözleşme içeriğinde katılımcı sayısı ile ilgili bir taahüdün yer almadığı dikkate alındığında asıl davada davalı olan katılımcının bu gerekçelerle sözleşmeyi feshetmesinin haklı olmadığı, kararlaştırılan bedelin ödenmesi gerektiği ve ödenen 5.000 TL'nin de geri istenemeyeceği dikkate alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasına isabet görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün asıl davada davacı-birleşen davada davalı, yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.