Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3741 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6137 - Esas Yıl 2015





Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Şikayetçi vekili... İcra Müdürlüğü'nün...sayılı icra dosyasında şikayet dışı borçluya ait taşınmazlar üzerine, müvekkili kurumun haciz şerhinin 03.03.2014 tarihinde işlendiğini, taşınmazların satış bedelinin paylaşımı için düzenlenen 02.06.2015 tarihli sıra cetvelinde tüm paranın dosya alacaklısına ayrıldığını, müvekkiline pay ayrılmadığını, oysa ki müvekkilinin alacağının İİK'nın 206. maddesi uyarınca imtiyazlı alacak olduğunu, bu nedenle 4. sırada yer verilmesinin doğru olmadığını, ayrıca paylaştırmanın 6183 sayılı Yasa'nın 21. maddesi uyarınca garameten yapılması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir.Şikayet olunan, şikayete cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre...İcra Müdürlüğü'nün 09.06.2015 tarihli cevabi yazısında; bedeli paylaşıma konu olan iki adet taşınmazda şikayetçinin haczinin ikinci sırada olduğunun, şikayetçi alacağının taşınmazın aynından kaynaklanan alacaklardan olmadığının, İİK' nın 206. maddesinde 4949 sayılı Yasa ile değişiklik yapılmadan önce kamu alacaklarının beşinci sırada işlem gördüğünün, daha sonra yapılan değişiklik ile özel kanunlarında imtiyazlı olduğu belirtilen alacakların üçüncü sırada işlem göreceğinin.... kararında da ifade edildiğinin, vergi alacaklarına sıra cetvelinde diğer alacaklılara karşı imtiyaz tanıyan bir yasa hükmü bulunmadığının bildirildiği, buna göre, şikayetçi tarafın alacağının İİK'nın 206. maddesi gereğince imtiyazlı alacaklardan olmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.1- Şikayetçi vekilinin şikayet olunan....yönünden kurulan hükme yönelik temyiz itirazları yönünden;a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. b-İİK'nın 142/1. maddesi hükmüne göre, "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir." Anılan hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesi, kural olarak borçluyu değil, şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan ve kendisine pay ayrılan alacaklıları ifade eder. Şikayet, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde sıra itibariyle önce olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara yöneltilmelidir. Somut olayda, şikayete konu sıra cetvelinde kendisine husumet yöneltilen borçlu.... pay ayrılmadığından, şikayetçinin adı geçen aleyhinde şikayette bulunmasında hukuki yararı bulunmamaktadır.Öte yandan, HMK'nın 115/1 maddesi, "Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar, dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler." hükmünü içermektedir. Hukuki yararın sadece şikayet tarihi itibariyle değil, yargılama devam ettiği sürece ve hükmün kesinleşmesine kadar devamı da gereklidir. .... açıklandığı üzere, taraf teşkili yapılmadan, tensip ile birlikte dava şartı noksanlığından, davanın usulden reddedilmesinde HMK'nın 30. maddesine göre de bir isabetsizlik bulunmadığı kabul edilmiştir.... HMK'nın 30. ve 115/1. madde hükmü uyarınca, davanın her aşamasında, somut olayda henüz taraf teşkili yapılmadan da tensip aşamasında HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilebileceği belirtilmiştir.Diğer yandan, gerekçeli karar başlığında, kendisine husumet yöneltilen borçlu.... adı yazılmaksızın tereke temsilcisinin şikayet olunan olarak gösterilmesi de HMK'nın 297/1-b hükmüne aykırı olmuştur. Bu durumda mahkemece, şikayetçinin, borçlu.... aleyhine şikayette bulunmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin, HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, esastan reddi doğru olmamış ise de, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca, gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına, gerekçeli karar başlığında şikayet olunanın isminin "Bilal Tüfekçi" olarak düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir. 2-Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. a- İİK'nın 142/1. maddesi hükmüne göre, "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir." Anılan hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesi, kural olarak borçluyu değil, şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan ve kendisine pay ayrılan alacaklıları ifade eder. Şikayet, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde sıra itibariyle önce olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara yöneltilmelidir.Öte yandan, ülkemizin de tarafı olduğu ve Anayasa'nın 90. maddesi gereği iç hukukun bir parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6, 1982 Anayasası'nın 36. maddesinde adil yargılanma hakkına yer verilmiştir. 1086 sayılı HUMK'nın 73. maddesi, " Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez" hükmünü içermektedir. 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesinde ise adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olarak hukuki dinlenilme hakkı düzenlenmiş, bu hakkın, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirme yapmasını da içerdiği belirtilmiştir. İİK'nın 18/3. maddesinde, " Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir." hükmüne yer verilmiştir. Kanunda açıklık bulunmayan hallerde, duruşma yapılıp yapılmayacağı hakimin takdirine bırakılmış ise de; öngörülen takdir hakkı mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre değerlendirilmesi gereken bir takdir hakkıdır. Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde bu takdir hakkının duruşma yapılarak kullanılması kanunun amacına uygun düşer. Mahkemenin takdirine göre duruşma açılmasının gerekli görüldüğü hallerde ilgililerin duruşmaya çağrılması yasal bir gerekliliktir. Şikayet sonunda hakları haleldar olabilecek alacaklıların savunma haklarını kullanabilmeleri adalet dengesinin sağlanabilmesi bakımından takdir hakkı, duruşma açılması yönünde kullanılmalıdır.Somut olayda, şikayetçi vekilince, şikayet dilekçesinde borçluya husumet yöneltilerek....sayılı dosyada düzenlenen 02.06.2015 tarihli sıra cetvelinde satış bedelinin tamamının anılan dosya alacaklısına ayrıldığı ileri sürülerek şikayette bulunulduğu, söz konusu icra dosyası alacaklısının Mükerrem Yüksel olduğu anlaşılmıştır. Sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılar da yargılamaya dahil edilmeli, onlar hakkında da hüküm kurulmalıdır. Şikayette hasım gösterilmemesi ya da eksik veya yanlış kişiye husumet tevcih edilmesi talebin reddini gerektirmez.Bu durumda mahkemece, şikayetçiye, sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan alacaklı...husumet yöneltilmesi için HMK'nın 119/2. maddesi uyarınca kesin süre verilmesi, duruşma açılması dava dilekçesi ve duruşma gününün.... tebliği ile taraf teşkilinin sağlanması, varsa savunma ve delillerinin sunulması, uyuşmazlığın incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili yapılmadan, dosya üzerinden hüküm kurulması doğru görülmemiştir. b- Bozma nedenine göre, şikayetçi vekilinin.... İcra Müdürlüğü'nün... sayılı icra dosyasındaki alacaklı yönünden kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin borçlu... yönünden kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının reddine, (1-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın, hüküm fıkrasının 1. bendi çıkarılarak yerine 1. bent olarak "Borçlu...yönünden şikayetin HMK'nın 114/1-h ve 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine...İcra Müdürlüğü'nün....sayılı dosyasındaki alacaklı yönünden şikayetin reddine" yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, gerekçeli karar başlığında şikayet olunanın isminin işbu ilam başlığındaki gibi...olarak düzeltilmesine, (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün re'sen BOZULMASINA, (2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin alacaklı...yönünden kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.