Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3735 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8184 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasında görülen konut teslimi ve tescili davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 29.05.2014 gün ve 1469 Esas, 4162 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl davada davalı kooperatif vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Davacı vekili, asıl davada müvekkili ... ile eşinin davalı kooperatifin üyesi oldukları ve kendilerine D Blok 21 numaralı dairenin tahsis edildiğini, ancak müvekkillerinin üzerlerine düşen edimleri yerine getirmelerine rağmen tahsis edilen dairenin davalı kooperatif tarafından diğer davalı ...'na tahsis edildiğini, müvekkilinin ihracına ilişkin kooperatif yönetim kurulu kararının iptal edilip bu kararın kesinleştiğini, ancak dairenin ihtara rağmen müvekkiline teslim edilmediğini ileri sürerek, D Blok 21 numaralı dairenin müvekkiline teslimi ile tapuya tescilini talep ve dava etmiş, davacı vekili 09.02.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile müvekkilinin yaptığı ödemenin güncel değerinin davalı kooperatiften tahsilini talep etmiş, davacı vekili bu dava ile birleşen .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/441 E., 2009/221 K. sayılı dosyasında, dava konusu D Blok 21 nolu dairenin davalı ... adına olan intifa hakkının iptalini talep etmiş, mahkemece 24.04.2009 tarihli kararla, dosyanın asıl dosyayla birleştirilmesine karar verilmiştir.Davalı kooperatif vekili, müvekkili kooperatifin ortaklarına karşı tüm yükümlülüğünü yerine getirerek tasfiye sürecine girdiğini, davacının ödemelerini aksatması nedeni ile yerine yeni üye alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı ... vekili, müvekkilinin ortak olmadığını, dava konusu daireyi dava dışı şahıslardan satın aldığını belirterek, davanın reddini istemiştir.Birleşen davanın davalısı ... vekili ise, müvekkilinin diğer davalının amcası olduğunu, taşınmaz üzerinde intifa hakkı bulunduğunu ifade edip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın davalı kooperatif yönünden kısmen kabulü ile 145.515,93 TL'nin davalı kooperatiften tahsiline, diğer davalı ... ve birleşen davanın davalısı ... hakkındaki karar kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına dair verilen karar davacı ve davalı kooperatif vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 29.05.2014 tarih ve 1469 E., 4162 K. sayılı ilamıyla bozulmuştur.Bu kez, asıl davada davalı kooperatif vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.1-Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. Maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme istemleri yerinde görülmemiştir.2- Dava, kooperatif ortaklığına dayalı olarak davacıya verilemeyen dairenin bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Hükmüne uyulan bozma ilamında, uygulamada 5'li formül olarak adlandırılan ve bu tür davalarda uygulanması gereken tazminat hesaplama ilkesi olarak benimsenen formüle göre;a-Önce, ortaklara tahsis edilen konut veya işyerinin dava tarihi itibariyle rayiç değeri saptanmalıdır.b-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin, ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar (Toptan Eşya Fiyat Endeksi Artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak, güncel değeri bulunmalıdır. c-Bundan sonra, yukarıda (a) bendinde bulunan değerden (b) bendinde bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın, bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettikleri ortaya çıkarılmalıdır.d-Bunu takiben, davacı eksik ödeme yapan ortağın ödentileri (b) bendindeki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı da güncelleştirilmelidir.e-Bu hesaplamalardan sonra, normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (b) bendindeki bulunan ödemelerinin güncel değeri karşılığı, yine yukarıda (c) bendinde bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre, davacının (d) bendindeki eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yarar sağlaması gerektiği, orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak, (d) bendinde bulunan miktar, (c) bendinde bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan miktarın (b) bendinde bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktara (d) bendinde bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar, davacı ortağın bu davada kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar miktarını belirleyecek ve mahkemece (talep miktarı aşılmadan) bu miktara hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir.Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına rağmen yukarıda belirtilen formülün tamamı uygulanmadan sadece formülün 3. ayağındaki hesaplama yapılmış, yani davacıya tahsisi yapılmayan konutun rayiç değerinin 185.000,00 TL, normal ödemelerini yapan bir ortağın güncel ödemesinin 240.607,62 TL, yararlanma miktarının - 55.607,62 TL olduğu, bu durumda davacının ancak yaptığı ödentilerinin güncel değerini talep edebileceği kabul edilerek tazminat davasının kısmen kabulü ile 145.515,93 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararın temyizi üzerine, dairemizce, oluşan müktesep hak ve dairemizin istikrarlı uygulaması gereğince yukarıda belirtilen 5’lı formülün ek bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde uygulanarak çıkan 114.962,67 TL’nin hüküm altına alınması gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmesi gerekirken, sehven dosya kapsamına uygun düşmeyen nedenle bozulduğu bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, asıl davada davalı kooperatif vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı kooperatif vekilinin diğer karar düzeltme istemlerinin reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 29.05.2014 gün ve 1469 E., 4162 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile karar düzeltme peşin harcının istek halinde iadesine, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.