MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki birleştirilen ecrimisil, tazminat, tescil ile karşılıklı tapu iptali ve tescil davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve karşı davanın reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davacı-birleşen ve karşı davada davalı ... vekilince duruşmalı, asıl ve birleşen davada davalı-karşı davada davacı kooperatif vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davacı-birleşen ve karşı davada davalı ... ile vekili Av. ... gelmiş, diğer taraflardan gelen olmadığından, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, peşin ödemeli ortak olduğunu, yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen kendisine verilen C Blok 4 nolu dairenin tapusunun verilmediğini, yerin bir başkasına satışının yapıldığını, davalının müvekkilinden aidat istediğini, davacının ise peşin ödeme yaptığını ve kendisinden başkaca talepte bulunulamayacağını savunarak, satışa konu kooperatif dairesi üzerindeki taraflar arası muarazanın men'ine, taşınmazın arsa payına bağlı olarak davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıya yapılan satışın geçersiz olduğunu, belge altındaki imzanın muhtemelen kooperatif yönetim kurulu kararı ile görevini suistimal ettiği tespit edilince görevine son verilen Muhammet Yavuz'a ait olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Birleşen davada davacı vekili, kooperatif üyesi olan müvekkiline dava konusu dairenin verildiğini, tüm ödemeleri yaptığını ileri sürerek, davalı ...'ın müdahalesinin önlenmesine, aylık 70,00 TL ecrimisil bedelinin tahsiline, tapu iptal ve tesciline olmadığı takdirde dairenin rayiç değerinin tahsiline ve 1.000,00 TL manevi zararın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Birleşen davada davalı kooperatif vekili, davalı ... tarafından açılan davada verilen cevap dilekçesi ve karşı dava dilekçesinde dava konusu dairenin davacıya ait olduğunun belirtildiğini savunarak, birleşen davanın reddini istemiştir.Birleşen davada diğer davalı vekili, müvekkilinin kooperatif üyeliğinin ve tahsis kararının davacının üyeliğinden ve tahsis kararından önce olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi kök ve ek rapor ile dosya kapsamına göre; asıl davada davacı ... hakkında dava açıldıktan sonra verilen ihraç kararına karşı dava açmaması sebebiyle men'i müdahale ve tescil talebinin reddine, manevi tazminat koşulları oluşmadığından reddine, karşı davada kooperatif ecrimisil talebinden feragat ettiğinden reddine, birleşen davada davacının hakkında verilen ihraç kararının iptali davası açtığı, ihraç kararının iptaline karar verildiği ve davacı ...’nin kooperatif üyesi olduğu, eksik ödemelerin depo edildiği gerekçesiyle ...'ın aidiyet talebinin ve men'i müdahale talebinin kabulüne, ... ilçesi 79/21 parsel ... Mahallesi ... Caddesindeki C Blok 4 nolu dairenin 10/120 arsa payı ile davacıya ait olduğunun tespitine, ileriki aşamalarda kat irtifakı kurulduğunda bu haliyle davacı adına tesciline, davacı tarafça eksik ödemelere ilişkin olarak yatırmış olduğu 8.618,00 TL'nin karar kesinleştiğinde davalı ... Kooperatifine ödenmesine, davalı ...'ın ... ilçesi 79/21 parseldeki 10/120 arsa paylı ... Mahallesi ... Caddesindeki C Blok 4 nolu bağımsız bölüme vaki müdahalesinin men'ine, dava tarihi itibariyle iyileştirme bedeli olarak tespit edilen 3.200,00 TL'nin karar kesinleştiğinde davalı ...'a ödenmesine karar verilmiştir. Karar, asıl davada davacı-birleşen ve karşı davada davalı ... vekili, asıl ve birleşen davada davalı-karşı davada davacı kooperatif vekili temyiz etmiştir.1-Asıl dava, davacıya tahsis edilen bağımsız bölüme yönelik davalı kooperatifçe çıkartılan muarazanın men'i ve tescil, birleşen davada istek kalemlerinden bazıları, men’i müdahale ve dava konusu bağımsız bölümün mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile tapu iptal mümkün olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, asıl davada davacı olan ...’ın 28.08.1994 tarihli yönetim kurulu kararıyla kooperatif üyesi olduğu ve kendisine dava konusu C blok 4 no’lu bağımsız bölümün tahsis edildiği, davalı kooperatifin dava konusu bağımsız bölümü kooperatife daha sonra üye olan birleşen davadaki davalı ...’a tahsis ettiği, bu nedenle ... tarafından asıl davanın açıldığı, yargılama devam ederken davacının aidat yatırmadığı gerekçesiyle ihracına karar verildiği ve davacı ... tarafından ihraç kararının iptali için dava açılmaması nedeniyle ihraç kararının kesinleştiği gerekçesiyle, asıl davanın reddine karar verilmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 16. ve anasözleşmenin 14/2. maddeleri uyarınca, ihraç kararlarının onaylı örneği, ihraç edilen ortağa tebliğ edilmek üzere on gün içinde notere tevdi edilir. İhraç kararının tebliğ edildiği tarihte yürürlükte olan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 1. maddesinde, noterler tarafından yapılacak tebligatın, bu Kanun hükümleri uyarınca posta idaresi vasıtasıyla yapılacağı öngörülmüştür. Davalı kooperatif ihraç kararının davacıya tebliğ edildiğini savunmuş ancak davacıya anılan usule uygun şekilde ihraç kararının tebliğe çıkarıldığı ve tebliğ edildiği hususu ispat edilemediğinden ihraç kararının kesinleştiğinden söz edilemez.Bu durumda, davacının ihraç kararının kesinleşmediği anlaşılmış olup, tahsis ortağa şahsi hak sağladığından, tahsis edilen ortağın rızası olmaksızın, ortaklığı devam ettiği sürece konutun başka bir ortağa tahsisi mümkün değildir. Kooperatif tarafından taşınmazın ortağa tahsisi, mülkiyeti geçiren bir işlem olmayıp, kooperatifle olan iç ilişkide bir hak bahşeden ve koşulları oluştuğunda kooperatife karşı tapu iptal ve tescil talebinde bulunma hakkı yanında ortağa, tahsis hakkına karşı yapılan haksız saldırılarda üçüncü kişilere karşı tahsis önceliğinin ve dairenin tespiti ya da müdahalenin men'i davası açmaya izin veren bir haktır.Somut olayda, davacı ...’ın 28.08.1994 tarihli yönetim kurulu kararı ile üye olarak kabul edildiği ve dava konusu bağımsız bölümün davacıya tahsis edildiği, davacı hakkında 30.06.2001 tarihinde ihraç kararı verildiği fakat ihraç kararının davacıya tebliğ edilmemesi nedeniyle kesinleşmemesine rağmen daha sonraki yönetim kurulu kararı ile aynı dairenin birleşen davada davacı olan ...’a tahsis edildiği anlaşılmıştır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 16/son maddesi ve anasözleşmenin 14/son maddesi uyarınca haklarındaki çıkarma kararı kesinleşmeyen ortakların yerine yeni ortak alınamaz ve bu kişilerin ortaklık hak ve yükümlülükleri ortaklıktan çıkma kararı kesinleşinceye kadar devam eder. Yine aynı Yasa'nın 23. maddesi gereğince ortaklar hak ve yükümlülüklerinde eşittirler. Bu durumda açıklanan eşitlik ilkesi ve ihraç kararı kesinleşmeyen ortak yerine yeni ortak alınamayacağı düzenlemesi karşısında, mahkemece de isabetli olarak kabul edildiği üzere ...’ın peşin ödemeli ortak olmadığı kabul edilerek muarazanın men’i ile diğer üyelere tapu verilip verilmediği hususu da araştırılarak tapu iptal ve tescil koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmamış ise dava konusu bağımsız bölümün davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile asıl davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.2-Bozma nedenine göre, asıl davada davacı -birleşen davada davalı ... vekilinin diğer, birleşen davada davalı kooperatif vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün asıl davada davacı-birleşen davada davalı ... yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı -birleşen davada davalı ... vekilinin diğer, birleşen davada davalı kooperatif vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, asıl ve birleşen davada davalı-karşı davada davacı kooperatiften ve asıl davada davacı birleşen ve karşı davada davalı ...'dan alınan harcın istek halinde iadelerine, 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davalı-karşı davada davacı kooperatiften alınarak asıl davada davacı-birleşen ve karşı davada davalı ...'a verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.