Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3727 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9720 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davada davalı-karşı davada davacı ... vekilince duruşmasız, asıl ve birleşen davada davalı-karşı davada davacı ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davalı-karşı davada davacı ... vekili Av. ... ile asıl ve birleşen davada davacılar-karşı davada davalılar vekili Av. ... gelmiş, diğer asıl ve birleşen davada davalı-karşı davada davacı taraftan gelen olmadığından, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacılar vekili, asıl ve birleşen davada davacılar vekili, davalı yükleniciler ile yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince inşaatın süresi içinde teslim edilmediğini ileri sürerek, geç teslim nedeniyle asıl davada 10.000,00 TL, 13.03.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle toplam 24.380,00 TL, birleşen davada ise 55.200,00 TL kira tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı-karşı davacı ... vekili, inşattaki gecikmenin arsa sahiplerinden ve idareden kaynaklandığını, yüklenicinin kusurunun bulunmadığını, davacı-karşı davalılara isabet eden bağımsız bölümler ile ilgili iskân harçlarının ödenmesi gerektiğini, işin tamamlanmasına kötü niyetle engel olan davacı-karşı davalıların yükleniciye isabet eden bağımsız bölümler için kira bedelleri nispetinde gecikme cezası verilmesi gerektiğini ileri sürerek, 10.000,00 TL’nin karşı davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki asıl ve ek sözleşmeye göre, inşaatın 20.04.2011 tarihinde teslim edilmesi gerektiği halde teslim edilmediğinden arsa sahiplerinin kira tazminatı talebinin yerinde olduğu, sözleşmede teslim anahtar teslimi şeklinde kararlaştırıldığından yüklenicinin karşı davalılara isabet eden bağımsız bölüm iskân harcına yönelik talebinin yerinde olmadığı, kendi edimini yerine getirmeyen yüklenicinin arsa sahiplerinden kira talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, asıl ve birleşen davalarda davalılar vekilleri, karşı davada davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, karşı davada davacı vekilinin tüm, asıl ve birleşen davada davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Taraflar arasındaki 02.11.2007 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi 4 parsel sayılı taşınmaz üzerine inşaat yapılması için düzenlenmiş, daha sonra imzalanan 13.03.2008 tarihli ek sözleşmede ise, asıl sözleşmede mevcut bağımsız bölüm sayısı değiştirilmeksizin 5 parsel sayılı taşınmazla 4 parsel sayılı taşınmazın tevhit edilerek oluşacak yeni parsel üzerine inşaat yapılması kararlaştırılmıştır. Her iki sözleşmede bağımız bölüm sayısının 20 adet olduğu ve dava konusu edilen kadar bağımsız bölümün davacılara teslim edilmediği konusunda çekişme yoktur.Ne var ki, dosya kapsamına göre, ek sözleşmeden sonra imar değişikliği yapıldığı ve tevhit sonucu oluşan 13 sayılı taşınmaz üzerine 27 adet bağımsız bölümden oluşan projesine uygun bir bina inşa edildiği görülmüştür. Bu sebeple ek sözleşmeyle belirlenen teslim süresinin değişeceği açıktır.Bunun yanında, davalı yükleniciler savunmalarında işi tamamladıklarını ancak idareden kaynaklanan sebeplerle de yapı kullanma izin belgesini almakta geciktiklerini savunmuşlardır. Gerçekten de dosya kapsamında bulunan ...’nin 17.11.2013 tarihli yazısında “ …13 parseldeki inşaatınız fiilen bitirilmiş olup, iş bitirme ve iskân talebiniz ... ilçesi genelini kapsayan yeni planlar onayı ve askı süresi henüz tamamlanmadığından ... ilçesindeki birçok mahallede olduğu gibi sizin binanızda da yeni planlar kesinleşinceye kadar tüm işlemler bekletilmektedir……” denildiği görülmekte ancak yazıda bahsi geçen beklemenin hangi tarihten itibaren süregeldiği ve o tarihler itibariyle yüklenicilerin yapı kullanma izin belgesi alınması için belediyeye başvuruda bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır.Şu halde, yukarıda belirtilen hususların incelenerek yüklenicinin gecikmesine etkide bulunup bulunmadığı, bulunmuşsa ne kadarlık bir süre için bulunduğu saptanıp, teslimi gereken tarihe eklenip buna göre bir değerlendirme yapılarak hüküm tesisi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, karşı davada davacı vekilinin tüm, asıl ve birleşen davada davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, yükleniciler yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden karşı davada davacı ...'dan alınmasına, asıl ve birleşen davada davalılardan peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı ...'dan alınarak davacılara; davacılardan alınarak davalı ...'a ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.