MAHKEMESİ :...Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı-karşı davalı vekili, müvekkili arsa maliki ile davalılar arasında arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi düzenlendiğini, davalıların, akdi gereği gibi tam olarak ifa etmediklerini ileri sürerek, gecikme tazminatı, eksik iş bedeli ile yüklenicinin ödemesi gereken ve fakat davacı tarafından ödenen vergi, resim ve harçların tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili, davacı arsa sahibine dairelerinin teslim edildiğini, müvekkili yükleniciye verilmesi gereken üç bağımsız bölümün süresinde devredilmediğini, projeden fazla olarak davacı tarafın isteği üzerine daha fazla iş yapıldığını savunmuş; karşı davasında da, üç dairenin geç teslim edilmesinden doğan tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme gereği yapılan eserde 4.579,75 TL eksik imalat bulunduğu, yüklenicinin, borcunu tamamen ve noksansız yerine getirmeden sözleşme gereğince karşı edime hak kazanamayacağı, dolayısıyla kendisine düşen dairelerin geç teslimi nedeniyle tazminat talep edemeyeceği gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile 4.579,75 TL'nin davalı yükleniciden tahsiline, karşı davanın reddine karar verilmiştir.Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-karşı davacılar vekilinin tüm, davacı-karşı davalılar vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Asıl davada dava dilekçesinde talep edilen alacak ve tazminat kalemlerine ek olarak faiz talebinde bulunulmuş ise de mahkemece tesis edilen hükümde HMK'nın 26. maddesine aykırı olacak şekilde gerekçesiz olarak faiz istemini de kapsayacak şekilde ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.Ayrı ayrı harcı yatırılan arsa sahiplerince açılan asıl ve yükleniciler tarafından açılan karşı dava bulunmakla, mevcut talepler yönünden ayrı ayrı hüküm tesis edilmesi gerekirken; karşı davada talep edilen birkısım alacak kalemleri için hesaplanan alacakların, asıl davada .../...S.2davacıların alacağından mahsup edilerek hüküm tesisi yoluna gidilmesi doğru olmamıştır. Kaldı ki karşı davada talep edilen fazla imalat bedeli kapsamında hesaplanan imalat kalemleri, mevcut binanın ortak alanlarına ilişkindir. Bu yerler için yapılan farklı ya da kaliteli imalattan yükleniciler de yarar sağlayacağı için fazla imalat adı altında bu kalemlerle ilgili olarak talepte bulunulması mümkün değildir. Diğer yandan; asıl davada talep edilen yükleniciler tarafından ödenmesi ve yapılması gerektiği halde arsa sahiplerince ödenip, yapıldığı ileri sürülen harç ve vergi ödemeleri ile kat irtifakı tesis masrafı hakkında herhangi bir inceleme yapılmaması da yanlış olmuştur.Keza, davacı tarafça, bina dış cephe boyasının yeniden yapılması gerektiği yönünde iddiaya ilişkin bir değerlendirme yapılmaması da hatalıdır. Açıklanan bu nedenlerle, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacılar vekilinin tüm, davacı-karşı davalılar vekilinin ise diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı-karşı davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı-karşı davalılar yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının asıl davada davalılar-karşı davada davacılardan alınmasına, asıl davada davacılar-karşı davada davalılardan peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.