MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Vek. Av: ...Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, aidat borcu ve gecikme zammı toplamı olan 23.558,54 TL'yi kooperatife ödemediğini, bu borcundan dolayı hakkında takip başlatıldığını, ancak haksız itirazı nedeni ile takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacıyı temsile yetkili organın tasfiye memurları olduğunu, 2009 yılından bu yana hiçbir genel kurula davet edilmediğini ve eğer bir alacağı varsa davacının bunu vaktinde ve çoğaltmadan talep etmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kooperatif ortaklarının, ortaklık nedeniyle üstlenmiş oldukları yükümlülüklerini yerine getirmelerinin olağan işlem bir olduğu, parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen ortakların ortaklıktan çıkarılabileceği gibi, haklarında aidat borcunu yerine getirmeleri için icra takibi de yapılabileceği, davalının kooperatife olan borcunun 4.850,00 TL aidat ve 4.311,18 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 9.161,18 TL olduğu, kooperatif ortaklarının ödeyecekleri aidatların miktarları genel kurullarda belirlendiğinden, davalı ortağın borcun miktarını bilmek durumunda olduğu ve bu nedenle alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın 9.161,18 TL yönünden iptaline ve alacak likit olduğundan davacı lehine %20 icra inkar tazminatına karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili ile davalı temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Davacı vekilinin tüm, davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Dava, aidat alacağı, parke ve oturma ruhsatı giderinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı tarafça davalının kooperatif üyesi olduğu iddiasıyla dava açılmış, davalı 06.03.2009 tarihinde ortaklığı devrettiğini ve taşınmazı da devralan şahsa sattığını savunmuş olup, mahkemece davalının ortaklığı devredip etmediği, devretmiş ise konutunda oturmaya devam edip etmediği, kooperatif ortağı ise takip talepnamesi ile istenen oturma ruhsatı ve parke bedelleri ile ilgili herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmaksızın, kooperatif ortağıymışcasına hesaplanan aidat bedeli ve işlemiş faizden sorumlu olduğuna karar verilmiştir.Anasözleşmenin 17/son maddesi, "Devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülükleri yeni ortağa geçer, kooperatifçe, bu devir sebebiyle taraflardan ayrıca bir ödemede bulunmaları istenemez.'' hükmünü içermektedir. Ortaklığın devir biçimi yasada gösterilmemiştir. Ancak pay devrinin alacağın temliki yolu ile yapılması, temlikin de dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK'nın 184. maddesi uyarınca yazılı olması .../... S.2.gerekmektedir. Üyeliğe bağlı hak ve alacakların borçlusu kooperatif, alacaklısı ise üyeliği devir alan yeni ortaktır. Eğer devir eden ortak pay yönünden borçlu ise, borcun nakli hükümleri uygulanır (TBK 195 vd), borç devir alana geçer. Ancak, pay devri için resmi şekle bile gerek bulunmamaktadır. Her ne kadar yapı kooperatifinde, ortakları mal sahibi yapmak amacı olsa bile, pay devri, bir satış vaadi de değildir. Bu nedenle, adi yazılı devir dahi geçerlidir. Devredenin borçları, devre ve devrin kabulüne engel değildir, devredenin borçları devir alana geçer ve ödemediği takdirde devralanın ihraç edilme olanağı da her zaman vardır. Daire satımında üyelik kendiliğinden alıcıya satım ile birlikte geçmez. Satıcının üye olması ve üyeliğinin alıcı tarafından ayrıca devir alınması gerekmektedir. Üyelik ayrıca devredilmedikçe satıcının üyeliği kooperatif nezdinde devam eder. Satıcının üye olması, alıcının bu üyeliği ayrıca devir alması ve devir alanın kooperatif üyelik koşullarını taşıması halinde kooperatifin bu kişiyi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 14/2. ve anasözleşmenin 17/2. maddesi uyarınca ortaklığa kabul etmesi zorunludur. Üyelik devir sözleşmesi yapıldığı tarih itibariyle sözleşmenin yanları arasında geçerli sonuç doğurmasına karşın, kooperatif bakımından ise 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 14/3. ve anasözleşmenin 17/1. ve 2. maddeleri hükümleri gereği, devrin kooperatife bildirilmesi ve yönetimin makul sürede yapacağı inceleme sonunda devir alanın ortaklık şartlarını taşıması durumunda devir alanı makul süre içerisinde üyeliğe kabulü kararı verdiği tarihte hüküm ifade eder. 17/1. madde hükmünde yer alan yazılı başvuru koşulu, devrin geçerliliğine ilişkin olarak değil, devrin kooperatife iletilmesi ve kabulü için ispat bakımından sevk edilmiştir. Davalının savunması gibi kooperatif ortaklığını devrettiğinin ve devir işleminin kooperatif nezdinde gerçekleştiğinin tespiti durumunda istenen aidat borcu, oturma ruhsatı ve parke bedellerinden devralan sorumlu olacaktır. Bu durumda mahkemece, davacı kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri, bilanço gelir gider cetvelleri ve genel kurul kararlarının öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde defter ve kayıtları incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise anasözleşmenin 40. maddesi uyarınca ...'ndan veya anasözleşmenin 41. maddesi uyarınca bu belgelerin gönderildiği ... getirtildikten sonra davalının kooperatifteki ortaklığını devredip etmediği, devretmiş ise devir işleminin kooperatif nezdinde gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması, devir işleminin gerçekleştiğinin tespiti durumunda takip konusu alacaktan devralan üyenin sorumlu olacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesi, davalının üyeliği devretmediğinin veya devir işleminin kooperatife bildirilmeyip kooperatif nezdinde gerçekleşmediğinin tespiti durumunda ise, takip talepnamesinde oturma ruhsatı ve parke bedelinin de talep edilmiş olduğu gözetilerek, bu kalemler yönünden de tartışma ve değerlendirme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.