Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 365 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 4309 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen sözleşmenin feshi ve tapu kaydındaki şerhin terkini davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 03.03.2015 gün ve 2014/7074 Esas, 2015/1317 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacılar vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Davacılar vekili, davacı arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında düzenlenen 30.04.2009 günlü düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, taşınmazda inşaat yapılmasının bitişik 18 parsel malikleri ile sözleşme yapılması koşuluna bağlandığını, ancak anılan parselin bir kısım maliklerinin davacı arsa sahiplerine keşide ettiği 02.05.2012 günlü ihtarla, yüklenici ile sözleşme yapılmayacağının belirtildiğini ileri sürerek, ıslah talebi ile sözleşmenin feshi ile sözleşme şerhinin tapu kayıtlarından terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, sözleşme uyarınca 18 ve 19 numaralı parsellerde tefrik yapılarak kiracıların tahliyesi ve izale-i şuyu davasının sonuçlanmasından sonra en geç 6 ay içinde yapı ruhsatı alınarak inşaata başlanacağını, izale-i şuyu davasının sonucunun beklenmeden sözleşmenin tek yanlı feshedilemeyeceğini, sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 30.04.2009 günlü ve 10678 yevmiye no'lu sözleşmenin feshi ile tapudan terkinine, diğer istemlerin reddine dair verilen kararın davalı yüklenici vekili tarafından temyiz istemi üzerine, Dairemiz'in 2014/7074 E., 2015/1317 K. sayılı ilamı ile taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacılar tarafından 19.04.2004 tarihinde dava dışı şirket temsilcisi ...'a vekaletname verilmiş olduğu, adı geçenin de 19.06.2009 tarihli vekaletname ile Avukat ...'a ortaklığın giderilmesi davası için vekaletname verdiği ve 10.08.2009 tarihinde tevhidi öngörülen 18 parsel sayılı taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, 18 parsel sayılı taşınmazın diğer malikleri, davacı arsa sahiplerine keşide ettikleri 02.05.2012 tarihli ihtarla, 18 parsel yönünden davacı arsa sahipleri ile yüklenici arasında düzenlenen sözleşmeye muvafakat etmediklerini bildirmişseler de, anılan tarihte derdest olan bir ortaklığın giderilmesi davasının bulunması karşısında, yapılan ihtarın esas itibariyle hukuki bir değer taşımadığı, hal böyle iken, davacılar tarafından keşide edilen 26.07.2012 tarihli ihtarla, sözleşme uyarınca yüklenici şirket ile temsilcisi ... ve ortaklığın giderilmesi davasını takip eden Avukat ... vekillik görevinden azledildiği, vekalet görevinin sona ermesi nedeniyle ortaklığın giderilmesi davası takipsiz bırakıldığı ve süresi sonunda da açılmamış sayılmasına karar verildiği, sözleşmenin yürürlük kazanması için beklenen geciktirici şart bu suretle bizzat arsa sahipleri tarafından engellendiği, davalı yükleniciye atfedilebilecek herhangi bir kusur somut olayda bulunmadığı, bu itibarla davanın reddi gerektiği belirtilerek bozulmasına karar verilmiştir.Bu kez, davacılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 7,80 TL harç ve takdiren 275,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 13.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.